Halk ayaklanması açılımı ile

Erdoğan seçimi garantiledi  

2 Şubat 2011

Tunus, Mısır, Yemen, Lübnan, Sudan’daki dikta yönetimlere karşı yürütülen halk ayaklanmaları ‘açılımı’ gözüken o ki en fazla Erdoğan’ın (ve de AKP’nin) işine yarayacak. ..Nedeni de ortada, oyun kurucu dikta yönetimiyle idare edilen ve yönetici ailelerin yolsuzlukları, baskısı altında diz çöken halkların radikal islamcı örgütlere, radikal cemaatlere katılımınından endişe duyup, eski ortaklarını sahneden indirip, yerlerine ılımlı islam modelinin taşeronlarını taşımaya başladı, ılımlı islam rejiminin rol modeli olarak da Türkiye, AKP’e ve de özellikle Erdoğan’a önemli misyonlar yüklediğini açıkça tüm dünyaya ilan etti. O halde?! Oyun kurucu geniş bölgede bu önemli değişiklikliği yapar iken, böylesine önemli misyonlar yüklediği Sayın Erdoğan’ın ve de AKP’nin Haziran seçimlerinde en ufak bir başarısızlığını ya da iktidar gücünü kaybetmesini göze alabilir mi? A la maz. Malum ülkelerdeki halk ayaklanması açılımının Türkiye’ye etkisi bana göre açık ve net bu bağlamda olacaktır; oyun kurucunun beklentilerine/ etkilerine bakılırsa, Haziran seçimlerinin galibi şimdiden bellidir efendim… AKP açık ara iktidarda devam.

‘Bu nasıl olur, daha aylar var, sandık sonuçlarını kimse etkileyemez’ demeyin, ben zaten asla sandıkta hile olacak demiyorum ki… (böyle bir iddia suçtur) İçinde bulunduğumuz seçim sürecinde gayeet demokratik! koşullarda estirilecek rüzgarların bir biçimde! AKP’nin ve de Sayın Erdoğan’ın yıldızını parlatacağını öne sürüyorum, propaganda tekniklerinin hikmetinden sual olmaz! Özellikle de sosyal refleksleri, neye tepki verecekleri tüm detaylarıyla tespit edilmiş, manipülasyonlara açık olan bizim gibi ileriiii demokrasiye sahip kitlelerin ‘malum medyanın ve de sosyal psikiyatrinin ambalajına karşı sürpriz beklemeleri’ hayatın olağan akışına terstir! Bu arada, küçük bir ara not; laik sisteme, Cumhuriyet’e gönül vermiş bendenize göre de; dini kuralları esas alan yönetim biçimlerinin ılımlısı-radikali arasındaki fark sadece aşamalardan ibarettir… Şimdi… oyun kurucunun cephesine zoom yapalım; okuduğum sayısız araştırma ve de haberden çıkardığım sonuca göre kumanda odası Londra’da konumlanmış vaziyette, yürütülen ilgili lobi faaliyetlerinin asıl mimarı Londra’dır. Ve de… Obama’nın etrafındaki etkin WASPlardan oluşan danışman kadrosu ile Vatikan da (son yıllarda ciddi güç kaybeden Vatikan’ın, Papa’nın geçtiğimiz aylarda yaptığı sürpriz Londra ziyaretini bu zorunlu menfaat birliği çerçevesinde değerlendiriniz… Bu arada 22 Ocak’ta kaleme aldığım Opus Dei-Gülen hareketi benzerliği başlıklı yazıma da tekrar göz atmanızı tavsiye ederim) halk ayaklanması açılımıyla geniş bir bölgede rejim değişikliğine gidilerek ılımlı islam modelinin iktidar yapılması projesinin dizaynırları olarak önde duruyorlar. Obama’nın Mısır’da islamcıları desteklediğini yazan bizzat ABD’deki etkin düşünce kuruluşlarının önemli isimleridir.  ‘Üzerinde güneş batmayan imparatorluk’ ılımlı islamcıların iktidarlara gelmesini isterken, radikal islamcı grupların ılıklaştırılması adına da AKP’e önemli misyonlar yüklemiş durumda, birkaç hafta önce yine Londra merkezli bir haberde okuduk, ‘Taliban Ankara’da ofis açsın, sisteme kazandırılmasına yardım edin’ dediler. Hizbullah’ın Hamas’ın meşrulaşma çabasının desteklenmesi gerektiğini söyleyen kim? Cevabı hepimiz biliyoruz. Özetle efendim bir defa daha belirtmekte fayda var, bu kadaar çok hayata geçirilmek üzere sırasını bekleyen proje var iken, AKP elbette Haziran seçimlerinde açık ara kazandırılacak pardon kazanacaktır. Aslında reelpolitiğe baktığınızda bunda da fazla bir gariplik görmüyorum ya ! (Elbette her ülke kendi ulusal menfaatlerinin gereğini yapacak, onlara kızmak ucuz muhalefettir. Peki ya bizler bu noktada ne yapıyoruz?! Milli politikalarımız nedir?!) Ayaklanmalar açılımı üzerinde oturan dönüşüm planı çerçevesinde ‘madur edilecekler’ listesine gelincee; Öncelikle, devrimci olduklarına inandırılan sokaktaki gariban Arap vatandaşlar, bir biçimde yağmurdan (dikta yönetimlerin baskısından ve de radikal islamcı grupların şerrinden) kaçar iken doluya tutulacak yani ılımlı islamcı cemaatlerin arkasına gizlenen oyun kurucunun bölgesel manfaatlerine kul olacağa benziyorlar. Geniş bölgede cazip hale getirilen ılımlı islam modelinin iyi işlemeye devam etmesi için pusula misyonu üstlendirilen Türkiye’de AKP iktidarının hedef ülke halklarına daha sempatik gözükmesi adına bu bölge vatandaşlarını keyiflendirmek için İsrail karşıtı politikaları daha da artıracağını tahmin etmek de zor değil… İsrail elbirliğiyle daha fazla madur edilecektir. Bu bağlamda, projenin asıl mimarı İngiltere’de yeni yönetimin ilk işinin İsrailli bazı bakanların, Filistin’de soykırım suçu işledikleri gerekçesiyle İngiltere’ye ayak bastıklarında tutuklanmaları kararını, Arap halklarına sempatik gözükme politikalarının gereği olduğu tezlerini de hatırlatarak… Ve de… Bugunden yakın geçmişe bakınca bir İngiliz aktivitistin önemli desteğinin de olduğu bilinen Mavi Marmara gemisi skandalını da bu çerçevede ‘konumlandırdığınızda’ fotoğraf biraz daha mı netleşiyor acaba?! Eveeet, madurlaştırılma sırası bekleyen 'asıl' önemli gruba bakalım şimdi de; Haziran seçimlerinden sonra seçilmiş şanslı! ülkemizde, ılımlı islam modeline karşı duran, ‘laik yönetim biçimini benimseyen tüm unsurların’ hızla etkisizleştirilmesi adına gerekli hukuki alt yapının da kısa sürede tamamlanacağını tahmin etmek için uzman olmaya gerek yok sanırım. Tunus’ta iktidar yapılmak üzere 22 yıl aradan sonra Londra’dan Tunus’a gönderilen muhalefet lideri Gannuşi ‘Kendime Erdoğan’ı örnek aldım’ diyerek başladığı açıklamasında bakınız başka ne diyor; ‘ Türkiye’de katı laik bir rejim vardı ama sayesinde artık değişti.’ Katı laik! rejim değiştirilmiş! Daha ne desin?! Ataturkçu, laik Cumhuriyete gönül veren bizlerin romantik hayallerden sıyrılıp geleceğe bir de bu gözle bakması umuduyla… İzlemeye devam ediyoruz efendim, zaten yaptığımız en iyi iş bu galiba!