‘Milli’yim demek mi daha tehlikeli? PKK’yı övmek mi? 

Haftalardır sorup duruyorum; bugün ‘milli’yim, vatanseverim demek mi daha tehlikeli yoksa PKK’yı övmek mi?
Sokaklarımızda bölücü örgüt PKK taraftarları halkı isyana teşvik edici söylemlere böyle devam mı edecekler? Malum partinin vekilleri açık açık Güneydoğumuz’da ‘serhildan’ başkaldırı çağrısı yapıyor, kardeşi kardeşe düşürmeye çalışıyorlar. Artık terörist başına ‘Sayın’ diyenler kimsenin garibine gitmemeye mi başladı? Buna karşın ‘Vatanımı böldürmem’ diyen, milli, yasalarına bağlı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ne hallerde?

Son olana bakın, cevabı alın;

Çoook medeni Avrupa Divanı, dün, PKK’yı terör örgütü listesinden çıkardığını açıkladı. Kanlı terör örgütü PKK artık aleni demokrasi aşığı !!! Avrupa’da Türkiye aleyhine, on binlerce şehidimizin kemiklerini sızlatıp, istediği her türlü bölücü propandayı sürdürüp ilaveten yasal olarak mal varlığı edinebilecek, özgürce organizasyonlar yapabilecek.

DİKKAT:

Demokrat Avrupa, PKK’nın terör örgütü olmadığını kabul etti o halde bundan böyle bizim PKK’ya karşı verdiğimiz terörle mücadele hangi kapsamda görülecek? Tuzak burada, ikinci aşamada neye hazırlanıyorlar ortada değil mi? Bu soruyu masaya yatırın efendim, aciiil.

Bu arada tekrar dönüp içeriye bakalım, bizi içimizde birbirimize düşürme, kutup sayısını çoğaltma çabaları da geniş cephede son sürat devam ediyor.

Ulusal... Şey kem-küm ben ne dedim, taş yapılmayı hak ettim! Belki de medyadaki onlarca ön yargı infazlarından sonra, haftalar önce taş oluvermiştim Teşvikiye Camii’nin avlusunda... Ne siz, ne de... Kimse bunun farkında değil hâlâ... Neyse unutalım şu ‘ben’ meselesini, ne mutlu ‘çoban ruhlu’ bu abdal Keziban’a... Size gelelim ey ağzı var dili yok kıymetlim okur.

Birileri ulusalcılık diye hormonlu bir kavram yaratıp, sonra da o hormonlu kavramdan üretim gömleği zorla sizlere giydirmeye çalışıyorlar.

Siz artık istediğiniz kadar bağırın; ‘Biz vatan âşığız, biz çok renkliyiz, milliyiz, halkçıyız, biz Atatürk’ün emanetçileriyiz, biz devrimciyiz, biz sağcıyız, biz solcuyuz, biz demokrasiye, Türkiye Cumhuriyeti ilkelerine, anayasasına bağlı dik duruşlu vatandaşız. Biz ‘yüklemeli ulusalcı değiliiiiz, bizim algımızda ırkçı milliyetçilik de yok, bizim milliyetçiliğimiz tüm vatandaşların birlik beraberliğini savunan vatanseverliktir’ diye iç çığlıklarla haykırın.

Profesör Deniz Ülke Arıboğan’ın da geçen hafta altını çizerek vurguladığı gibi, laik-antilaik çatışma tuzaklarına düşmeyelim, çünkü aslında bu, Kürt devletinin kuruluş aşamasıdır.

Ve... Şimdi, derhal ‘sesli bir çağrı’ yapalım milletvekillerimize, herkes kendi bölgesinde oy verdiği vekiline ‘e-posta’ atsın, faks çeksin, ey AKP, MHP, CHP, DSP’li vekillerim TEK DURUŞ sergileyin. Avrupa’nın bu son PKK kararına itiraz edelim.

Bakan Cemil Çiçek diyor ki, ‘PKK terör örgütü değilse, o zaman Avrupa’ya, askerlerimizi şehit eden, bebekleri katleden bu PKK ‘hayır kurumu mudur’? diye sormak lazım. Bizim askerlerimizi inler, cinler mi şehit ediyor, şehirlerde bombalarla sivilleri kim öldürüyor’? Haydi milletvekillerim hepiniz TEK VÜCUT OLUP karşı atak başlatın, söylem yetmez. Yoksa bu gidişle AB, PKK’yı aklayıp, Türkiye’deki tüm vatanse-verleri terör örgütü listesine alacak.

Ey laylaylooom vatandaş sen de bir kişi dahi olsan imza kampanyaları yap, yasal haklarını kullan, çoook medeni Avrupa’nın aldığı bu kararın stratejik açılımı, Türkiye’nin, vatanının bekası adına ne anlama geliyor?

Bu sorunun cevabını da artık tahmin et ey.... Ne okur?!

4.4.2008 tarihinde AKŞAM gazetesinde yayınlanan köşe yazımdır...

 

*

yenileme

bugünkü (Şubat 2012) gündeminde bakınca... görüyoruz ki milliyim demek çok tehlikeli olmuştur!!!! Vah ülkem vaah.