Ekonomik kriz ve istihbarat savaşları yılı mı?


Yeni bir yıl başladı, gönlünüzce nice mutlu yıllar dileğiyle... ‘2007 ne kötü bir yıl idi, bitti-gitti kurtulduk’ diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, 2008’de aklınıza gelen her anlamda ‘ritm’ daha yükselecek, karamsar olmayın, olacakların içeriği sizin-yetkililerimizin yeteneklerine bağlı ki ben ülkemin ‘derin akıllarına ve de siz korkusuz, milli okura yürekten güveniyorum.’

2009 derken 2010...... 2010 sadece Türkiyemiz değil, tüm dünya için önemli-dönüşüm yılı olacak.

 

 

Yok, bu benim kehanetim değil, zaten böyle büyük laflar etmek haddim de değil. (Haddim olamaz çünkü bendeniz sadece sıradan bir ‘İSİS’im! Pardon, neden güldünüz?! Evet, bazen benim de saçmalama hakkım var, şu günlerde Hermetizme takılıyım. Nedense! aralıksız Hermetik felsefe okuyorum ve o dönemden rol çaldım, İSİS olmaya karar verdim!!! Uzatmayayım, ciddileştim. Yeni yılın ilk gününde araya böyle fantastik bir parça yerleştirip, sizi sıkmadan ağdalı bir konuyu paylaşmaya çalışıyorum efendim, ana konumuza döndüm)

Son bir ay içinde alınan birkaç önemli karar 2008’de dünyanın tansiyonunun nasıl yükseleceğinin kanıtıdır. Günümüzün en etkili silahı; enerjidir ve de euro ile dolar elbette. Peki, enerji ve para nerede? Dünyanın merkezi hızla ‘Doğu’ ya kayıyor, BATI çöküş dönemine girmek üzere, Batı’yı ‘koma’ haline yaklaştıran kararların en vurucuları geçtiğimiz birkaç ayda alındı, bakalım;

Önce... Dünyanın 4. en büyük petrol ihracati yapan ülkesi İran, petrol satışında artık dolar kullanmayacağını, euro para birimini kullanacağını açıkladı. Bu açıklama öncelikle ABD için, ‘sonun başlangıcı’ anlamına geliyor. Konunun bir uzmanının yorumuyla; ‘ABD ekonomisi bugün dünyanın en büyük ekonomisi. ABD aynı zamanda dünyanın en büyük cari açığı ve bütçe dengesizliği ile birlikte yaşıyor. Başta Çin ve Hindistan merkez bankaları olmak üzere büyük merkez bankaları döviz rezervlerinin ağırlığını dolardan uzaklaştırdığı, petrol ihracatçısı ülkeler satışları karşısında dolar talep etmedikleri zaman dolardaki değer kaybının kontrol dışına çıkma ihtimali çok ciddi bir ihtimal ve bu durum dünya dengelerini kökten değiştirmeye aday bir gelişme.’

Bitmedi. İran’in, ABD’yi on ikiden vuran bu önemli kararının hemen ardından, Çin, ABD ambargosunu deldi ve İran’la petrol anlaşması yaptı. Çin-İran el ele.

Hâlâ bitmedi, bir önemli vuruş da Rusya’dan geldi; Putin, Akdeniz’e inmeye karar verdi. Amerikan 6. Filosu’na karşı gövde gösterisi yapması beklenen Rus donanmasına ait bir uçak gemisinin de bulunduğu 6 gemi ve 47 uçağın oluşturduğu filo, Soğuk Savaş’ın sona ermesinin ardından 16 yıl sonra ilk defa Akdeniz’e iniyor. Rus donanması Suriye’nin Tartus Limanı’nı üs yapacak. Gözlemciler, Rus donanmasının Suriye limanlarını yeniden kullanmaya başlamasının, İsrail’in Suriye ve Lübnan’a yönelik operasyonlarını engellemeyi amaçladığı ve de ABD’nin IRAK’ta artık eskisi gibi rahat at koşturamayacağı anlamı taşıdığını kaydediyorlar.

Türkiyemizin yakın ve orta vadeli gelecek öngörülerini yapar iken işte bu dış dinamiklerin etkisini mutlaka hesaba katmak zorundayız. Bir önemli uzman dostumun belirttiği gibi; ‘İran-Çin-Rusya ve de Almanya (derin Almanya kastım, sadece Merker’in Almanyası değil) yani MAHŞERİN DÖRT ATLISI, ABD-İngiltere birlikteliğinin oluşturduğu ‘tek kutuplu dünya’nın fotoğrafını değiştirmeye başladı.

ABD ekonomisi çöküş döneminde, domino etkisiyle çok geniş bir bölge derin kayıplar verecektir ki ABD’e göbekten bağlı Türkiye fay hattının tam üzerinde. 2008’de ‘ekonomi’ herkesin düşündüğünden daha fazla ‘sıkıntı’ yaratabilir.

2008’de, sadece ABD/İngiltere (onlarda kendi içinde müthiş bir rekabet yaşıyorlar aslında) kardeşliğinin değil, İran-Çin-Rusya ve de Almanya yani MAHŞERİN DÖRT ATLISI’nın ‘joker ülke’ Türkiye’yi kendi taraflarına çekmeye yönelik düzenleyecekleri ‘örtülü operasyon’larda ‘patlama’ olacaktır ve de bu paralelde elbette, Türkiye üzerinde ‘istihbarat savaşlarına’da hazır olalım.’ Uzmanımız böyle diyor.

2008 demek ki; ‘KARTLARI HIZLI KARIŞTIRANLARIN’ yılı olacak, aman, gözünüz hep ‘masada’ olsun ey zekası giyotinden keskin olan okur.

Bu makalem 01.01.2008 tarihinde AKŞAM Gazetesinde yayınlanmıştır.