Başbakanın hastalığı hangi aşamada ?

12 Ocak 2012

 

* Yenileme: 17 Şubat 2012

 

*YENİLEME: 7 MAYIS 2012 -Adım adım ilerliyor-uz!

 

Bir gazetede okudum. (1) Erdoğan, aniden, önümüzdeki birkaç hafta içinde Amerika’ya gitme kararı almış, geçirdiği ağır ameliyat sonrasında  oradaki doktorların da tavsiyelerini alacakmış  ve de bazı resmi temaslarda bulunacakmış, bu temasların konu başlığını  tahmin etmek zor olmasa gerek; İran, Suriye, Irak ve de Doğu Akdenizde bizi yakından ilgilendiren tehlikeli tırmanışlar.  Gezi haberi ne derece doğru ?! Ki …Gezinin gerçekleşip gerçekleşemeyeceği o kadar da önemli değil . Bu çerçevede asıl önemli olan; üstünü örtmece halinin ağırlaştırılarak sürdürüldüğü bir konuda, durumun ciddiyetinin artık yok sayılamayacak boyuta ulaşmasıdır. Üstelik bu defa konuşanı taş yaparız’ tehditinin yapıldığı bu konu, çok geniş bir coğrafyanin kaderi adına da bağlayıcı olmaya başlamıştır. Günlük tüm gelişmeler üzerinde, bugünden yarına, birinci dereceden etkili olacak bir durum söz konusudur, bu da;  .

...

3.dünya savaşına adeta sayılı zaman kala , savaş coğrafyasının tam orta yerinde joker konumundaki Türkiye’nin Başbakanının hastalığının seyri hakkındaki bilinmezliktir. 

 

İç ve dış basında, sanal ortamda, kapı arkası kulislerde dilin kemiği olmadığı için iddialar havada uçuşmaktadır. (2) Kulisler, iddialar ne derece doğrudur? Başbakanın hastalığı hangi aşamadadır? Ağır iş temposu içinde tedaviden ne derecede başarı elde edilmesi mümkün olabilir? Ve de şayet (kulislerde konuşulduğu gibi) önümüzdeki aylarda Başbakan Erdoğan’ın sağlığı  (daha da)
bozulur, hastalığın tedavi sürecinde kontrol edilemeyen yeni durumlar ortaya çıkar, Başbakan’ın sağlığı yoğun iş temposunu kaldıramaz hale gelir ise (elbette kendisine acil şifalar diliyorum) bu durumda, kritik, kaotik iç ve dış gelişmelerin yaşandığı bu süreçte, Türkiye’nin acil durum planı ne olacaktır?

Bu soruların cevabını bilmek kamuoyunun en doğal hakkıdır,  Sayın Erdoğan  Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Başbakanıdır,  görevini yapmakta zorlanmasına neden olacak sağlığına dair olumsuz  yeni
bir durum, tedavi süreciyle ilgili tartışmalar, tüm ülkenin istikbalini ilgilendirmektedir. 

Yeri gelmiş iken, hemen bir ara notu paylaşalım; ABD, Başkanlık   seçimlerine hazırlanıyor, adaylar arasında yeralan Bayan Michele Bachmann’ın migren hastası olması, bu hastalık nedeniyle gördüğü tedavinin başkanlık görevini icra eder iken  verimini düşüreceği nedeniyle kamuoyundan Bachmann’ın adaylığına ciddi itirazlar geldiğini biliyor musunuz? Bachmann, migren tedavisinin işini yapmasına engel olmayacağını –tarafsız- doktor raporlarıyla belgelemek zorunda kaldı. (3) Dikkatinizi çekerim, ‘migren’ dahi görevini yapmasına engel olarak görülüyor ise!!!

Ve de…

Başta da belirttiğim gibi, Erdoğan’ın hastalığıyla ilgili gelişmeler sadece Türkiye’nin iç dinamikleri adına da değil, çook geniş bir bölge içinde büyük önem içermektedir.   

Kabul etmek zorundayız, Erdoğan sıradan bir siyasi isim, alışılagelmiş yöneticilerden biri değildir. Göze çarpan liderlik karizması , risk alabilen duruşu bir yana siyasal islamcı politikalarla dönüşüm evresi yaşayan  Arap coğrafyasına ‘kendi politik öyküsü’ (diğer ülkelere copy-past çoğaltılan -öz- AK Parti’de üstlendiği dinamo görevi ) ile de  ‘rol modeli, taşıyıcı unsur’ olmuştur. 

Özellikle de Wasgington’da , Obama yönetiminin artık yayından çıkmış ok misali  bölgesel projelerinin hayata geçiş aşamasında adeta eldeki ‘kare’nin ‘As’ı dır.

Dolayısıyla, Arap isyanları üzerinden siyasal islamcı yönetimlere teker teker devredilmeye hazırlanan ancak teker teker de iç savaşın
eşiğine gelen coğrafyada projenin başarısı adına ve de Suriye’de Esad’ın devrilmesi planında geçilen son aşamada  ilaveten   İran’a olası bir atak ya da İran’ın nükleer silahla aklını bozmuş mollalarının uluslar arası ağır yaptırımlarla ehlileştirilme sürecinde, Erdoğan’ın konumlandığı yer , sanırım, red edilemez.  (Durum tahlili yapıyorum, bu projelere dair görüşlerimi daha önceki yazılarımda defalarca kaleme aldığım için tekrara gerek duymuyorum.)

O halde, Erdoğan’ın hastalığı, sağlığı pek değerli müttfekimizi de (elbette taraf olan diğer ülkeleri de) çoook yakından ilgilendirmektedir. 

Sizce pek değerli müttefikimiz bu çerçevedeki en ufak bir fevkalade duruma dair  ihtimal hesabı,  alternatiflere göre varsayım planları yapmamış mıdır? Yapmıştır elbette,  büyük devlet olmak bu  öngörülerin isabetine bağlıdır.
Benim söylediğim de işte tam olarak bu, aynı ihtimal hesaplarını bilmek, yapmak, varsaymak zorundayız, bizler de!…  

 Başbakan’ın hastalığı üzerine üretilen kulisler ne derece doğrudur?

Biz ölümlü vatandaşların bilmediği ama diğer ülkelerin bildiği bir gerçek 'şayet' var ise! Yenilenen (uluslararası) durum planları nedir?

Buna bağlı olarak komşuda pişirilenden bize düşecek olanlar neyi içermektedir? İç politikanın dengesi , Köşk hesapları ,  ekonominin bıçak sırtı dengesi üzerine hastalığın evreleri, kulisler eklendiğinde…..?!!!     

Bir defa daha tekrar ediyorum; evet, Erdoğan’ın hastalığına dair tüm gelişmeler  çok önemlidir çünkü Erdoğan  birçok cephede  (birilerine göre)  ‘tek adamdır’. Zaten  yerli/ yabancı medyadaki bazı tahlillerde de bu tespitin altı (zaman zaman da endişe ile )
çizilmektedir. Bu da ortaya koyuyor ki Erdoğan’ın hastalığı, tedavi süreci, bu süreçte verimini, görevini sürdürmesini etkileyecek sağlık problemlerinin meydana gelmesi önemli dengeleri sarsacak ya da en azından birçok hesabı derinden etkileyecek asıl gündem maddesidir. 

Ortalık günlük gülistanlık olsa, haydi ne ise! 

Birkaç örnek; İran’ın mollaları yine Hürmüz Boğazında  tehlikeli oynaşmalara başladı,  ‘yapacam, yapacam, nükleer kolleksiyonuma dokunamazsın’ diye bas bas bağırınıp, enerji dünyasını, petrol fiyatlarını zıplatırken,  Washington son uyarıyı yaptı, ‘kırmızı çizginin üzerindesin, yeter’ dedi. İran ise dönüp bizi tehdit etti, ‘füze kalkanını kaldırmaz isen Malatya’yı vuracağım’ dedi.  Bu gerginlik daha ne kadar devam eder, mevcut sıcak ortam Temmuz , Ağustos’a gelindiğinde hangi aşamaya taşınır sizce? İlgili haberleri okudugumda aklıma hemen Erdoğan’ın tedavi sürecine dair kulisler
geldi… 

Yeni Anayasa çalışmaları takvimi netleşir iken…  Kanayan bir çok yaramız bu çalışmaların
sağlıklı işleyişine bağlı… (Erdoğan’ın hasta yatağındaki iken AKP içinde bir madde üzerine çıkan gürültüyü biliyoruz.) Yine… Birden Erdoğan’ın hastalık haberine dair iddiaları düşünüverdim. 

İyi de bizim B ya da C veya D planımız ne?!

Tek adam’a bağlı olmaksızın, uygulabilir politikalarımız nedir?  .

Muhalefet partimizin lideri hakkında dahi fezleke hazırlanmış iken üstelik! 

Öğrenmek ‘vatandaş’ olarak hakkımız ama bizim kulisleri dahi konuşmamız , ikinci bir emre kadar, fetva ile yasaklanmak üzere, neredeyse!

İlavetenaynı anda, ülkemin bir (e) Genel Kurmay Başkanı terörist ilan edilip tutuklanmış, generalleri birer birer hapise tıkılmış, birileri ‘aay şimdi O alınacak, yook bak bu da alınacak’ diye Silivri lotosuna başlamış, morali teslim alınmış bir ordu ve de ifade özgürlüğü elinden alınmış bir medya ile
AKP’e oy vermediği, kendisi gibi düşünmediği için neredeyse toplu halde stadyumlara kapatılacağı endişesi yüzünden korku, umutsuzluğa mahkum edilmiş yüzde 50 ile  zaten…… 

İşte bu tablo içinde, günlük tüm gelişmeler üzerinde bugünden yarına birinci dereceden etkili olacak bir durum  ortada öyleee durmaktadır, Başbakan Erdoğan’ın hastağına dair olası her yeni aşama ‘bütünün’ asıl önemli parçasıdır. 

Ve kulisler, iddialar ayyuka çıkmıştır. Soru sormak vatandaşlık hakkımızdır.

Birilerine göre...

Şayet

İçerideki ve dışarıdaki gerilimi düşürmek ‘tek bir kişinin eline bağlı ise’

Bu durumda

İstikametimiz nereyedir?!    

 

****  

 

 

1) http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=21266 

2 )http://www.jpost.com/International/Article.aspx?id=252267&utm_source=feedblitz&utm_medium=FeedBlitzEmail&utm_content=23327&utm_campaign=0 2) http://gulerkomurcu.com/index.php?option=com_content&view=article&id=224:erdoans-health-and-the-brezhnev-syndrome&catid=4:sectiklerim&Itemid=4

3) http://www.hurriyet.com.tr/planet/18310759.asp  

 

 

 ***

* Yenileme; 17 Şubat 2012

Erdoğan 2.defa ameliyata alındı , ameliyat sonrasında dinlenip, üçüncü gün  kamuoyuna görüntü verebildi. Aşağıdaki linkte Erdoğan'ın geçirdiği 2.operasyondan sonra yaptığı ilk toplantının haber ve fotoğrafları görebilirsiniz...

Başbakan'ın sağlığına dair kulislerde yükselen iddialar ise hala pek olumlu değil...

 

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/19931085.asp

 

 

 *YENİLEME: 7 MAYIS 201*** ADIM ADIM İLERLİYOR-UZ!

Erdoğan,  (bugün) Adana numune hastanesini ziyaretinde kolon kanseri tedavisi gören kadın hastaya "hastadaşız" dedi.

haberin detayı için;
http://haber.gazetevatan.com/erdogandan-kanser-hastasi-kadina-hastadasiz/448691/1/Gundem

2