Savaşa hazırlık ortamının doğası…

3 Ocak 2012

 

*YENILEME; 9 ŞUBAT 2012  

 

**YENİLEME;20 ŞUBAT 2012- (MİT'ten yalanlama, bknz yazımın alt bölümüne)

 

 Uludere’de yanlış istihbarat sonucu 35 sivilin yaşamını yitirmesine sebep olan operasyonun ardından dikkat çekici açıklamalardan birini CHP Lideri Kılıçdaroğlu yaptı; ‘yabancı istihbaratçıların ortalıkta cirit attığı bir ülke haline geldik’ dedi. Kılıçdaroğlu haklı olarak o istihbaratın kaynağını sorguladı... Uludere tartışmaları pek öyle kısa vadede kapanacağa benzemiyor. Yanlış istihbarat, bölücü bir grup ve de yandaşlarını harekete geçirmiş vaziyette, ısrarla , ‘devlet vatandaşını bombaladı, tuzak mı kasıt mı ’ kara propagandası yaparak, milli kurumlarımızı hedeflemeye devam ediyor, aynı anda arka planda da uluslararası mahkemelere malzeme yaratmak’ üzere kurguladıkları yalan örgüsünü motif motif işliyorlar. Çook değerli bazı siyasilerimiz, kişisel politik çıkarımları öne çekip,  olur olmaz ağızlarına geleni beyan eder iken, birilerinin tuzak içinde saklı diğer
tuzaklarına da ‘farkında olmadan’ argüman yaratmazlar, umarım!

..

Evet, mevsimlerden, istihbarat savaşları mevsimindeyiz artık…

Bir önceki yazımda da altını çizerek vurguladığım gibi, geniş bir coğrafyada ülkeler, parçalanma , iç kargaşa, savaş kuyruğuna alınmış iken, savaşa hazırlık ortamının doğasına uygun olduğu üzere… İstihbarat örgütlerinin kıran  kırana, adeta yarış halinde kendi planları lehine zemini ısıtma gayretleri çok şaşırtıcı bir durum olmasa gerek.

Bütün mesele; kurumlarımızın, medyamızın, aydınlarımızın ve de özellikle ‘siyasilerimizin’ bu ön savaş haline,  kara propaganda faaliyetlerine, yabancı istihbarat örgütlerinin çeşit çeşit çeşitleme operasyonlarına karşın ne kadar hazırlıklı olduklarında…

Bizde böyle necip, candaş ve de yandaş ‘bir grup medya mensubu' var iken…

Aslında elin oğlunun fazla yorulmasına gerek yok. 

Bakınız son örnek, Uludere üzerinden yapılan kara propaganda ile MİT, Milli İstihbarat Kurumumuz ve de askerimiz topyekün hedefe oturtuluverdi. Kirli bilgilendirme demiş iken… .

Henüz dumanı tüten  taze bir başka servise, bir diğer kirli bilgilendirme faaliyetine bakalım, Uludere tartışmaları esnasında arada kaynayıveren çok önemli bir durum;

***

Geçtiğimiz günlerde bazı medya organlarında yeralan haberlere göre, ‘Suriye içinde, halkı kışkırtıcı olaylarda yeraldıkları iddiasıyla 49 Türk istibaratçısı tutuklandı, bu istihbaratçıların serbest bırakılması yönünde MİT’in girişimleri ise Suriye hükümetince dikkate alınmadı…’

Bu gerçek dışı iddiayı ortaya atanlar nereye varmak istiyor olabilirler, bu iddia kimin/kimlerin işine yarayabilir? .

Bir;

Suriye’nin uluslararası alanda ‘bizde herşey güllük gülistanlık , yabancı ajanlar halkımızı kışkırtıyor’ tezi güçlenir, yani Suriye’nin işine yarar. O halde ?!

 İki; ....

Üç; ....

İhtimalleri artırabiliriz.

Teoriler, varsayımlar, dolgular (!) bir yana…   

MİT’in hiçbir mensubu gidip bir diğer ülkede kışkırtma faaliyeti yapmaz-yapamaz.

Bu zaten uluslar arası hukuka göre de suçtur.

Ne, 49 Türk istihbaratçısı Suriye’de böyle bir kışkırtma yapmıştır ne de MİT bu yönde –olmayan mensuplarının serbest bırakılması adına- girişimde bulunmuştur, yıllardır benzeri haberleri izleyen bir gazeteci olarak benim görüşüm budur , 'yaz-çiz-bulandır' servislerinden biri daha...

Yakında  resmi makamlar da gereken açıklamayı yaparlar, sanırım! (*)

***

Gelin görünkü biraz önce de belirtiiğim gibi, bizde böyle necip candaş ve de yandaş ‘bir grup medya mensubu eleman’ var iken…

Zaten elin oğlunun fazla yorulmasına da gerek yok.

Sözün özü, ortalıkta cirit atan yabancı istihbaratçılar ve bunların etki elemanlarının birbiri ardısıra sergiledikleri operasyonların artan temposu, kullanılan metodların içeriği, sokakların yükselen nabzı
gösteriyor ki…

Geniş bir bölgede, Türkiye’nin tam kesişme noktasında bulunduğu coğrafyada,  sıcak savaş haline sayılı zaman kalmıştır.

 

***

YENILEME/ 9 ŞUBAT 2012 

 

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 49 Türk istihbarat subayının Suriye'de
yakalandığı ve serbest bırakılmaları için bazı görüşmelerin yapıldığı
iddialarının "bir psikolojik harp" olduğunu söyledi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ABD'ye gitmeden önce Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı
düzenledi.

* Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, 49 Türk
istihbarat subayının Suriye'de yakalandığı ve serbest bırakılmaları için bazı
görüşmelerin yapıldığı iddialarının doğru olup olmadığının sorulması üzerine
Davutoğlu, bu süreçte bir psikolojik harp yürütüldüğünü söyledi. Asılsız
haberler çıkartıldığını, bu haberler üzerinden Türkiye ve hükümetin uyguladığı
politikanın bir vehim ve itham altında bırakılmaya çalışıldığını belirten
Davutoğlu, şöyle devam etti: “Böyle bir haber söz konusu değil. Böyle bir haber elinde olan varsa açıklasın. Bu 49 kişi, Türkiye'den giden kimmiş? Böyle bir şey söz konusu değil.

KAMUOYUNU HASSASİYETE DAVET EDİYORUM

Bunu şunun için söylüyorum; iyi ki sordunuz. Böyle bir haber çıkıyor veya benzer haberler çıkıyor. Sonra bu haberlerin doğruluğu üzerine yorumlar yapılıyor. O bakımdan bu tür kritik dönemlerde, birçok psikolojik operasyonun yürütüldüğü dönemlerde kamuoyumuzu son derece hassas olmaya davet ediyorum.”

http://haber.gazetevatan.com/bu-bir-psikolojik-harp/429942/1/Gundem

 

***

YENILEME /2

 

20 ŞUBAT 2012

(*)MİT'TEN YALANLAMA GELDİ

 

MİT Müsteşarlığı İsrail Haaretz Gazetesi'nin 40 MİT mensubunun Suriye'de tutuklu bulunduğu yönündeki iddialarını yalanladı. (bknz günün haber ajanslarına)

 

***