'Türkiye NATO'dan atılsın' tartışması...
18 Ocak 2012
Dün, gündemin en dikkat çekici haberlerinden birisi ABD’den geldi, aziz medyamızdan alıntılayarak
aktarıyorum;
...
‘... ABD’de Cumhuriyetçi Parti’nin bu yıl yapılacak başkanlık seçimleri aday adaylarından Teksas
Valisi Rick Perry, Türkiye’nin NATO’dan atılması gerektiğini savundu. Perry, Cumhuriyetçi başkan adayını belirleyecek eyalet ön seçimlerinin üçüncü ayağı olan Güney Carolina’da seçim öncesi yapılan ve Fox News haber kanalından canlı yayınlanan münazarada, Türkiye hakkında çok ağır
sözler sarf etti. Tartışmayı yöneten Bret Baier, Perry’e, Türkiye’deki son durum ile kadın cinayetleri, azalan basın özgürlüğü ve bölgedeki askeri meseleler hakkındaki görüşlerini sordu. Baier ardından da “Türkiye’nin hala NATO’ya ait olduğuna inanıyor musunuz?” sorusunu yöneltti. Perry, “Açıkçası, karşınızda birçoklarının İslamcı terörist olarak gördüğü kişiler tarafından yönetilen bir
ülke varsa, kendi vatandaşlarına bu tür uygulamalarda bulunuyorsa, o zaman
evet, [Türkiye NATO’dan çıkarılmalı]” yanıtını verdi.’ (1)
Öncelikle, hemen ilk anda gözüme çarpan, bana tuhaf gelen bir ayrıntıyı paylaşmak istiyorum,
haber, Türk okuruna çeviri yapılıp sunulur iken, her neden ise necip medyamızın bir bölümünde ‘asıl mesaja’ takla attırılmış, çünkü söz konusu TV programında (2) ; Cumhuriyetçi başkan aday
adayı ‘direkt AKP yönetimini hedef alıyordu, Türkiye halkını değil.’
Fox News’te kendisine sorulan bir soruda deniliyor ki; ’Türkiye’de islamcı eğilimli bir parti iktidara geldiğinden bu yana kadın cinayetlerinin oranı yüzde 1400 arttı, basın özgürlüğü Rusya seviyesine indi, Türkiye’nin başbakanı Hamas’ı
kucaklamaya başladı, Türkiye, İsrail ve Kıbrıs’a askeri güç kullanma tehditinde
bulundu,-bu değişimi göz önünde bulundurarak- Türkiye’nin hala NATO’da yeri
olduğuna inanıyor musunuz?’
Türkiye’nin değişmiş, dönüşmüş yeni halinin altı çizilerek soru soruluyor, Perry de ‘islamcı
yöneticilerin idaresinde basın özgürlüğü Rusya seviyesine inen, kadın cinayetleri yüzde 1400 artan, Hamas’a kucak açan, (dönüşen) Türkiye NATO’dan çıkarılmalı, ABD yardımları kesilmeli’ diyor. Oklarını, eleştirilerini AKP’e ve demokrasi karnesine yönlendiriyor. Tutun ki programın ardından basın açıklaması yapan danışmanı Victoria Caotes, Perry AKP’e yönelik ‘teröristler iktidarda’ sözünü sarf etmediğini, ‘Hamas’a gösterilen aşırı yakınlıktan ötürü kamuoyunda böyle bir algının oluştuğunu’ söyledi.
Şimdi, sorarım size, AKP döneminde kadın cinayetleri yüzde 1400 artmadı mı? Basın özgürlüğü Rusya seviyesine inmedi mi? Gazze milli meselemiz diyenler, Hamas’a kucak açanlar, Irak’ta ateş altındaki Türkmenlerden konu açılınca burun kıvırmadı mı? Bu tespitler, buraya kadar doğru değil
mi?
‘Türkiye’nin dünya sahnesindeki imajı, demokrasi adına Arap isyancılara rol modelliği yapanların kendi demokrasi karnesi bozulmadı’ diyorsanız da ben de bo-zul-du diyorum. (Ben, bu satırları yazarken dahi acaba başıma yine neler gelebilir endişesi taşıyorum, o halde?! Haklısınız çeken bilir!)
Neyse, bizim necip medyamızın - bazı uzmanları- haberin takla atmasını daha uygun görmüş olmalılar ki gereğini de yaptılar işte!!! Şimdi, sizlerle asıl paylaşmak istediğim bir başka konu, uzmanlık gerektirmeyen, sadece okur-yazar kimliğim ile okuduğum onlarca haberi,
makaleyi sentezleyerek diyorum ki ; ülkece son derece kritik bir kesişme noktasına doğru hızla ilerliyoruz. Çünkü;
Gelinen noktada asıl irdelenmesi gereken, kaybedeceği zaten belli olan Perry’nin dini tercihleri ya da politik uç renkleri değildir (ki… her kim olaki uçlarda ise savunulacak hiç bir tarafı da olamaz,
burada reel politikaya odaklanmanızı sağlamaya çalışan bencileyin var) önemli olan söylediklerinin içeriği , süreç, o sözlerin altında kimlerin imzasının ya da kimlerin tavsiyesinin olduğu gerçeğidir.
Herşeyden önce, dün haberi okuduktan sonra esip gürleyenlerin ( bazılarının )bilmediği bir detay var; bu öneriyi ilk defa dile getiren Perry değildir. ABD basınında , son 6-7 ay içinde yayınlanan çok sayıdaki makalede aynı öneri defalarca kaleme alınmıştır.
Bizim necip medyamızın pek değerli bazı yöneticileri, okura, işine gelen/efendimizi
kızdırmayacak haberleri sunup, işe gelmeyeni de sansürleyip duyurdukları ve
okurda kusura bakmasın ama haberi aracısız, kaynağından, yabancı basından takip
etmek alışkanlığına sahip olmadığı için (herhangi bir yabancı dil için google
amcanın çeviri hizmetinden faydalanın hiç değilse, lütfen) takla attırılmış
haberler üzerinden yönlendirilmeye devam ediyoruz. Dolayısıyla da yaklaşık 6-7 ay önce
başlayan ama geniş kitlenin (burada) henüz dün duyduğu Perry’in dile getirdiği görüşler, öneriler , ‘AKP yönetimindeki Türkiye NATO’dan çıkarılsın’ sözünü farklı ağızlardan önümüzdeki aylarda daha sık duymaya devam edeceğe benziyoruz. Biraz öncede belirttiğim gibi, bu noktada da artık bu sözleri kimin söylediği değil, ‘ o önerilen altındaki imza sahiplerinin kimler olduğu ve hatalı politikaları yüzünden Türkiye’nin
hedeflenmesine kimlerin sebebiyet verdiği gerçeği’ daha önem arz etmektedir.
Gözüken; aynı yere damlayarak, tekrarlayacağım, ABD’de bir grup stratejist aslında aylardır ‘AKP yönetimindeki Türkiye’nin NATO’dan çıkarılmasını istemektedir, gerekçeleri de
yukarıda gayet açıkça özetlenmiştir; ‘AKP ile dönüşen , laik görüntüsünü kaybedip, sosyal yaşam biçimi değişen, tek adam yönetiminde, medyası, halkı korku ve endişe içindeki ülkenin yeni manzarası, kayan eksenin yarattığı risk ve......... noktalarıdaki diğer detayları başka bir yazıya bırakalım.’
Başkan aday adayı Perry’nin dün ve son 7-8 ay içinde de birçok Amerikalı
yazarın, akademisyenin defalarca dile getirdiği bu görüş, benzer öneriler değişik platformlarda dile getirilmeye devam edebilir hatta bir süre sonra ABD’nin yeni Başkanı olması beklenen Cumhuriyetçi aday
M. Romney de şayet benzer düşünceleri-önermeleri belki biraz yumuşatarak-
tekrar eder ise… Yine şaşıracak mısınız?!
Birileri kalkıp, ‘füze kalkanı ve de Arap isyanlarındaki ülkelerdeki çalkantı nedeniyle Obama yönetiminin en iyi müttefiki AKP yönetimi olmak zorunda’ diyebilir, doğrudur da…
Peki… Ya bu önerilere ( ‘AKP yönetiminde dönüştürülen Türkiye NATO’dan
çıkarılsın’ söylemlerine) imza atan stratejistler sadece Cumhuriyetçiler değil, Demokratlar, halkın temsilcileri ve de kamuoyu bilinci üzerinde de - vakti saati geldiğinde- etkili olacak isimler
ise?… Ya da… Bu bir grup ‘stratejist’in oluşturduğu yapının kimi üyeleri,
ülkenin omurgasını teşkil eden ulusal kurumların içinde değişik pozisyonlarda görevlere sahip olup veya karar verici makamlarda bulunanlar üzerinde ‘tezleri, önermeleri ile’ etki yaratabilen
uzmanlar ise?… Bu durumda ?! Ne demek istediğimi daha açık söylememe
gerek var mı?
‘AKP’li (dönüşen, ekseni kayan )Türkiye NATO’dan çıkarılsın’ tezini, önermesini (üstelik eklemeler yapılarak) çok farklı platformlarda duymaya devam edebiliriz diyerek abartmış mı oluyorum
sizce?! Sonuç alırlar mı? Böyle hassas, kritik konular elbetteki şıp diye sonuca bağlanamaz, güç dengeleri, pazarlıklar, gerdir-bırak manevraları, bunlar çook ayrı başlıklar, ben sadece sürece vurgu yapıyorum efendim, sürecin bilinmeyenlerine...
Bugün Perry’nin dile getirdiği sözleri , aylaar önce, Amerikalı birçok analistin yazılarının satır arasında okuduğumda, bunun arkasının geleceğini, eleştiri temposunun yükselerek devam edeceğini tahmin
etmiştim, çünkü AKP’nin söz sahibi, belirleyici isimlerinin bu eleştirilere neden olan hatalarını düzeltmeyeceğini, aksine iflas eden, sürdürülemez iç ve dış politikalarda ısrar edeceklerini, demokrasi karnelerinin daha kötüleşeceğini –hırsları, tavırları- ortaya koymaktaydı, nitekim öyle de oldu. Bakınız içeride gık dedikleri için taş yapılanlar listesinin son haline. ‘Durmak yook yola devam’ diyorlar, amma , oralardan buralara, al gülüm-ver gülüm , kazan –kazandır dengesi ya ''bir ucundan'' AKP aleyhine bozulmaya başladı ise?
Benzeri önerileri, açıklamaları hatta yakında bazı Avrupalı politikacılarının ağzından da duyarsanız sakın şaşırmayınız derim.
AKP’nin yanlışlarının faturasını, umarım, topyekün Türk halkı, bizler ödemek zorunda kalmayız...
***
1- http://www.hurriyet.com.tr/planet/19703018.asp
2- http://webtv.hurriyet.com.tr/2/27042/0/1/turkiye-nato-dan-atilsin-dis-yardimi-kesilsin.aspx