2012’de felaket göktaşından değil, yanıbaşımızdan gelecek! 

24 Aralık 2011

2012’e ait fantastik öykülerin, kehanetlerin sonu yok, Mayalara göre 2012 yılı yeni bir çağın başlangıcı olacak, diğer popüler 2012 kehanetine göre ise felaketler Marduk adı verilen göktaşının dünyaya çarpmasıyla başlayacak. Kehanetlere inanıp, inanmamak sizin düş gücünüze bağlı.
Bölgesel reel durum, politik gelişmeler gösteriyor ki 2012 çok ama çok zor bir yıl olacak ve felaketlerde hemen yanıbaşımızdan gelecek. Biz, tüm dikkatimizi Suriye, İran, Irak, Doğu Akdeniz ve de elbet Güneydoğumuz’a ,  bu sıcak bölgelere odaklamak zorundayız. Mevcut gerginlik böyle devam ettiği müddetçe gökten gelecek felaket göktaşı yüzünden değil, havada uçuşmaya başlayacak füzeler sayesinde olacak!...

...

Son yapılan Yüksek Askeri Şura Toplantısı'nda savaş konuşuldu. S-A-V-A-Ş! Toplantının ardından Gen-Kur'un internet sitesinde şu açıklama yapıldı; 'Toplantıda, iç güvenlik harekatı ve hudut güvenliğine yönelik Türk Silahlı Kuvvetlerinin icra ettiği faaliyetler görüşülmüş, Türk Silahlı Kuvvetlerinin harbe hazırlık durumu incelenerek, bu kapsamda ortaya çıkan ihtiyaçlarla bu ihtiyaçları karşılamak için alınan tedbirler değerlendirilmiştir.'

TSK savaşa mı hazırlanıyor?

'Kim' ile?! Pardon, 'kimler' ile ?!

Bir de yetmez üç tane... Üç de yetmez... Ver Tanrım ver! Dilek kapımız açıkmış demek
ki, verdi işte! .

Ey AKP, sen misin 'komşular ile sıfır sorun politikası' diye zıp zıp zıplayan! .

Şimdi...
Nerede sizin uygulanabilir stratejileriniz?!

Stratejik akıl demiş iken, önceki gün; bu demeci acaba hangi çeşit akıl ile verdi pek Sayın bir  bakanınız, Fransa'ya hitaben; 'Sarkoo, bu da sana kapak olsun' cümlesininin sahibine AB ile ilişkilerinizi emanet etmişsiniz, bırakın uluslar arası politikayı,  'tarım ve hayvancılık projelerine' dair demeç verir iken dahi bir bakan bu uslup ile konuşur mu hiç?!
Siz, uzun vadeli alternatif politikalarınızdan bahsediniz, neydi, ne demiştiniz, duyamadık?!

Etrafımız ateş topları ile dolu,  hızlı adımlarla savaşa doğru ilerleniyor.

Amerikan askeri Irak'ı terketti. Amerika, Irak'a girdiğinde sadece Saddam belası vardı şimdi ise  ateşli mezhep çatışmalarının yaşandığı , her an, en az 3'e bölünmek üzere olan bir Irak var. Sünni - Şii gerginliği had safhada, Kürt bölgesi kıskaçta. Kaos artık dizginlenemez boyutta.

İran, Irak'tan Suriye'ye Lübnan'a  kadar geniş bir bölgede at koşturmaya başladı. Mollalar arada da bize de tehdit sallıyorlar, 'başınıza iki Marduk (!) füzesi atarız haaa'  diyerek!...

Peki ya Suriye ile durum farklı mı? Esad tehdit güzellemesinde geri mi kalıyor?! 'Bak Ankara, bize dokunursan hassas fayları harekete geçirirsin, tetiklenen bu faylar seni çok üzer' diyebiliyor. (mezhep ve etnik çatışmalar zemininden göndermeler yapıyor) Bu arada, kimi haberlere bakılırsa, Esad, sınırımıza yakın bölgeye beşi kimsayal savaş başlığı taşıyan 21 füzecik yerleştirmiş. (Kuzey
Kore'nin füzecik kolleksiyonuna değinmeyeceğim, henüz bize oradan bir sataşma olmadı , ligimiz farklı! Onlar perakende ile uğraşmıyor, toptan, tüm dünyayı tehdit ediyorlar! ) .

Bunların yanında artık göktaşının lafı mı olur?!!!

Tüm bunlar oluyor iken, Washington'un, Sayııın Obama'nın da bizimkilerden (!) ufak bir ricası var; ' bizde seçimlere az kaldı, desteğe ihtiyacım var ey değerli müttefikimiz, ekonomimiz ve iç politikamız, demokrasi adına (!) uzak coğraflara yeni ataklar yapmamıza elverişli değil, dolayısıyla bi zahmet şu Suriye'ye, Irak'a bir el atsanız hatta mümkünse İran'ın mollalarına da  hazır eliniz kalkmış iken
ufak bir tokat atıverseniz... Ödülüz de hazır; yavru vatan Kıbrıs'tan sonra bi de yavru Kürdistan'ınız oluverir, önce bir kurulsun, sonra inanıın  hepsi size bağlanır, eee daha ne olsun?!'
Artık 5 yaşındaki zamane çocukları dahi 'gel sana şeker vereceğim' dediğinizde tebessüm ediyor... Ama bizde birileri hala, 'şekerin rengini' merak edebiliyor!

Ya, Arap Baharı ilüzyonundaki ülke halklarının haline ne demeli?   Tüm coğrafyada siyasal islamcılar teker teker iktidar sahnesine gelmeye başladı ama aynı anda radikal dinci gruplarda palazlandı,  üzerine yüzlerce aşiret, yüzlerce tarikatın menfaat hesabı derken yalancı bahar ' iç savaşların kışına' dönmek üzere, eli kulağında... Arapların 'Sultan'ı, 'Rol Modeli ve de pek değerli 'Halifesi' olmayı umut eden 'efendimiz, padişahımız' acaba şimdi ne yapacak?

Oraların üzerinden politik menfaat, kişisel popüleritesine cila umanlar, bugün gelinen noktada, iç savaşın bulaşıcı hastalık misali  kendi ülkesine de aktarılmasına uygun zeminin (birilerince) oluşturulduğunu farkedebiliyorlar mı? Arap isyanlarındaki ülkeler, iç savaş derken bölünme kuyruğuna girmiş vaziyetteler!
Bölgeden gelen son haberlere bakmanız yeterli... Kim kime rol modeli olacak, bu gidişle?!

İlaveten...
Doğu Akdenizdeki milyarlarca dolarlık enerji kaynaklarının hakimiyet savaşını 'kıyıdan kıyıdan izlemek zorunda bırakılmamız ve de Kıbrıs hattında kontrolumuz dışı gelişmeler an meselesi iken...

Savaşa hazırlık ortamının doğasına uygun olduğu üzere... Arka planda da  istihbarat örgütlerinin kıran  kırana savaşı sürüyor, necip medyamızda ise birileri (onlar kimse?!) kirli bilgilendirmelerin, çeşit çeşit psikolojik hareketlerin rampalığını yapıyor. İstihbarat teşkilatları sadece bilgi toplayan
değil, bilgi yerleştiren konumlarda köşe tutmuş vaziyette, algılarımızı kitle iletişim araçları üzerinden istedikleri gibi yönlendiriyorlar. Sağımız, solumuz önümüz arkamız sobe!

Bir defa daha soruyorum, acaba AKP'nin tüm bu sıcak manzara karşısında uygulanabilir yeni stratejileri nelerdir?!

Bu tabloya euronun laneti,  ekonomik çökmelerin çarpan etkilerine de ekleyiniz.

Bir yanda küresel şatafatlı sosyal mühendislik projeleri ile DNA'larıyla oynanıp, yeni bir türe
dönüştürülen kitleler

Diğer yanda ellerindeki nükleer silah kolleksiyonu ile kıyamete davetiye çıkaran gözü
dönmüş yönetimler ile girmeye hazırlandığımız

2012'de

Merkeze çekilmiş (!) ülke, Türkiye'nin hemen yanıbaşında yaşanacaklar sıcak olaylar, sadece Ortadoğu'yu değil, tüm dünyayı etkileyip, derinden sarsayacağa benziyor...

 

Görünen o ki 2012 fenomeninde ülkemizin çoook özel bir yeri olacak!