Somali’ye yardım gidiyor ama dağıtılıyor mu?!

22 Ağustos 2011

Somali seferinin ardından necip medyamızda yazılan bazı notları okuyunca, kendimi, Mars’tan yaşadığımız bu gezegene geçici olarak bırakılmış, insan formunda bir tohum ! gibi görmeye başladım, okuduklarımla benim düşünce matrisim arasında tek bir eşleşme olmamasını ancak tuhafliği kendimde arayarak izah edebiliyorum!. Sayın Erdoğan ve de beraberindeki renkli sanatçı ekibin, neredeyse
dakikada bir çocuğun açlıktan, kıtlıktan can verdiği Somali seferinden aziz medyamıza yansıyan haberlere bakınız; Nihat bey’in Survivor’dan aktarım artiztik pozları, Ajda hanım ile bilmem neci
bayanın kendi piarlarına Somalili zavallı kadınları zorla konu mankeni yapmaları ve de benzeri ulvi ! sahneler. Anlamıyorum, değerli meslekdaşlarımdan biri/birkaçı niye sormaz; ‘Somali’deki ölümlerin suçlusu sadece kuraklık, açlık, kıtlık değil ki ! Somali’ye yapılan uluslar arası yardımlardan sadece beşte biri can çekişen halka ulaştırılabiliyor. Çünkü; 2006 yılında ülkenin büyük bölümünü ele geçiren radikal dinci, El Kaide bağlantılı terörist grup El Şebab ( Al-Shabaab)
Somali’ye yapılan gıda yardımının muhtaç halka ulaşmasını engelliyor, ‘kafirlerden gelen yardımı kabul etmek yerine ölmek daha iyi, ölün’ diyor kendi halkına.

...

Bu durum karşısında Sayın Erdoğan’ın (Somali için public diplomacy yapar iken…) acaba siyasi bir çözüm/öneri planı da var mıdır? Aşırı dinci teröristlerin engellemeleri , zulmu nasıl aşılacak?’ 

Somali’de yaklaşık 3 milyona yakın insan, her an, açlıktan, kıtlıktan (ve de üzerine iç savaştan) ölmek üzere, 30 bin çocuk öldü, yaklaşık 140 bin çocuk ölüm sırasını bekler iken, El Şebab’ın radikal dinci militanları  başta BM ve diğer uluslar arası yardım örgütlerinden gelen yardımları  kabul etmedikleri için çocuklara, açlara yardım ulaşamıyor, tüm yardım güzergahlarına el koymuş durumdalar.  (1)

Ülkenin büyük bölümü bunların kontrolleri altında. Somalili gariban açlıktan ölmez ise dinci
teröristlerin yasakları, zulmunden ölüyor. Geçtiğimiz günlerde Somalilerin en çok tükettikleri muska böreğinin yapılmasını, yenilmesini dahi yasakladılar, çünkü muska böreği hristyanların ‘üçleme’ inancını andırıyormuş. Bir lokma ekmeğe, bir yudum suya muhtaç ülkeye ‘şeriat’ kurallarını getirmek hedefiyle terör estiren El Şebab’ın militanları kendi halkına, kendi ülkesinin insanlarına, açlıktan ölüm sırasını bekleyen çocuklarına yardım eli uzatılmasını bizzat engelliyor.

Bu arada, yeri gelmiş iken soralım, kıtlık, gıda krizi sadece Somali için mi tehdit? Gıda krizi, açlık Afrika boynuzu ülkelerde toplam 12.5 milyon kişi için büyük tehdit oluşturuyor. Bunlardan yaklaşık 3 milyonu Somali’de bulunuyor. Diğerlerinin durumu da Somali’den bin beter. BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon küresel gıda krizi sorununun çözülememesi halinde açlık, kötü beslenme ve sosyal ayaklanma riskiyle karşılaşılabileceği uyarısı, dünya devletlerin de karşı karşıya olduğu
tehlikenin boyutlarını gözler önüne seriyor.

Şimdi tekrar başa dönelim, Somali ile noktayı koyalım; sorunun makro boyutu bir yana acaba mikro kısmı yani Somali’deki açlığın, kıtlığın, kısa vadede hiç değilse gelen uluslar arası yardımlarla çözümlenmesini terör estirerek, ‘kafirlerden yardım alacağınıza, ölün daha iyi’ fetvası veren  teröristlerin nasıl durdurulabileceği konusunda acaba Sayın Erdoğan’ın siyaseten bir çözüm önerisi var mı?

 

(1)http://www.independent.co.uk/news/world/africa/food-aid-reaches-only-one-in-five-of-somalias-starving-2341189.html

 

***

twitter.com/gulerkomurcu