Auster, Erdoğan... Sıradaki !
2 ŞUBAT 2012
Alışmış, kim fikrine karşı çıkarsa ‘atın bunu da ..... nokta nokta....nokta’ fermanını buyurmaya! ( bu nokta noktalı bölüm otosansürdür ey okur - ne me lazım- şairin dediği gibi, memleket O memleket !)
Eleştiriye hiiç tahammülü yok, tek tip düşünülmeli; ‘ O ne derse doğrudur !’ Susmayan başka diyarlardan tepki alınca ise çook kızıyor, çok...
...
Ünlü yazar Pual Auster, geçtiğimiz hafta bir röportajında dedi ki; (1)
‘… Hapiste tutulan gazeteciler yüzünden Türkiye’ye gitmeyi red ediyorum, tutuklu gazeteci sayısı 100’ü geçti mi? Neler oluyor Türkiye’de, en çok endişe duyduğum ülke. Demokrat olmayan ülkelere,
davet edilsem de gitmiyorum, aynı sebeple Çin’e de gitmiyorum, bu ülkeleri red ediyorum…’
Auster, (bazılarının duymamazlıktan geldiği) şu ifadeleri de aynı röportajda özellikle altını çizerek vurguladı; ‘Atatürk olağanüstü bir devlet adamı, olağan üstü bir liderdir. Türkiye’yi baştan yaratan eşşiz bir devlet adamı . 1.dünya savaşından sonra dağılan Osmanlıdan Türkiye’yi yarattı ve modern dünyaya dahil etti. Atatürk, 20 yüzyılın en önemli tarihi kişiliklerinden
bence… ‘
Sen misin konuşan ?!
Sayın Erdoğan çok öfkelenmiş belli ki cevabı gecikmedi; (2) ‘Auster, Türkiye’ye gelmeyecekmiş, gelmezsen gelme, kimin umrunda, ne olur ki yahu, hah, kimin umrunda olur ki?! Bir de bu yazar 2010’da İsrail’e gitmiş, sen ne cahilsin be adam İsrail din devleti, Gazze’ye bomba yağdırıyor...'
Hemen belirteyim, başta, Auster gibi değerli bir yazar olmak üzere, dünyanın değişik ülkelerinden daha birçok yazar, gazeteci, sanatçı, siyasetçi, hukukçu ve bilim adamının Türkiye hakkında ‘demokrasi ruhunu kaybediyor’ görüşüne sahip olmaları, ülkeme bakış açılarına endişe yüklenmesi ve de Türkiye’nin basın özgürlüğü değerlendirme raporlarında 179 ülke arasında 148. sırada olması, eveet, benim ‘umrumda’. Şu anda bu satırları okuyan sizlerin umrunda değil mi yoksa ?!
Bir de… Şu son zamanlarda kime kızsa 'suçlama biçimi de aynı zemin üzerinde, tek tip’...
Erdoğan, kankası Obama ve ekibi ile birlikte, Arap coğrafyasının ılımlı islamcı yönetimlerle dönüşmesi, ileriii demokrasiye (!) kavuşması sürecinde adeta kendine düşen bölümdeki popülerliğini artırmak adına , Arap dünyasının İsrail’e karşı dinsel kaynaklı öfkesini kendi gündeminde ısıtıp , yine nokta nokta...(otosansür) ; ‘çak İsrail’e al 2 puanı’ ! Bu konuşmaların alıcısı, hedef kitlesi de belli, her zaman ‘iş yapıyor’ nasıl olsa! Oysa, daha kısa bir süre öncesine kadar…. Kendileri !… Neyse, bu da başka bir yazı konusu olsun!
Erdoğan, Auster’e cevap verdiği konuşmanın diğer önemli bölümünde ise ‘dindar bir gençlik yetiştirme hedeflerini’ anlattı ve CHP’e , CHPlilere, Kılıçdaroğluna çatarak, ‘Ateist’ gençlik yetiştirecek halimiz yok, Ateist mi yetiştirmemizi bekliyorsunuz yoksa?’ dedi.
Benim bu noktada artık kanım dondu, neden diye mi soruyorsunuz? Cevap olarak, Erdoğan’ın konuşması medyada yayınlanır yayınlanmaz –internet sayfalarında- ilgili haberin altına yapılan ilk sıcak okur
yorumlarından bazılarını aktaracağım şimdi, okuyacağınız bu yorumlar anlayan için yeteri kadar açık. Bravo sana ey okur, fikrine sağlık, alıntılara bakalım; ( 3)
DERKEN... SIRADAKİ
- Toplumu dindarlaşmak laik bir devletin yöneticisinin misyonu değildir. Yeni anayasa çalışmalarında ‘laikliklik maddesi’nin kaldırılması için zemin yoklamaları mı başladı yoksa?!
- Erdoğan, hangi dinde gençlik yetiştirecek onu da söyleseydi çünkü bu ülkede birçok dine inanan insan var, yeni anayasanın ayak sesleri de belli oldu en önemli maddesi olan laiklik anayasadan çıkartılacak demek ki!
- Paul Auster: ‘Demokrat yasaları olmayan ülkelere gitmiyorum’ diyor. İbretlik söz söylemiş adam helal bu lafın üstüne konuşsan nolur, konuşmasan nolur!
- Senin görevin dindar yetiştirmek değil ülke ekonomisini geliştirmek. İnsanların dini tercihleri ya da ateist olması seni ilgilendirmez.
- Belki ben Hrsitiyan bir birey olarak Hristiyan bir çocuk yetiştirmek istiyorum. Sizlere mi kaldı bu görev. Kimsenin çocuğu sizin zorlu din dayatmalarınızı kabullenmek zorunda değil. İşte özgürlük
özgürlük deniyodu, yavaş yavaş artık şekilleniyo herşey. Devletin görevi dindar çocuk yetiştirmek oldu ne günlere kaldık
- Ben sonuna kadar Müslümanım ama devletin dini olmaz.
- Gençlik dini ve dinsizliği sizden öğrenecek değil ki zaten bu konular öğretilmez, insanlar istediği yolu seçer... Siz milletvekili veya başbakan olarak devlet meseleleri ile uğraşsanızda din
meselesini ailelere ve insanın kendisine bıraksanız nasıl olur ?
- 1.ateistlik bir suç değildir, 2. kimsenin ateist bir gençlik yetiştirme çabası yoktur, bir şeyin dine dayalı olmaması ateistlik olarak adlandırılamaz
- Ben ne dinci ne dindar olmak istiyorum size ne ? Dinimi ben kendi içimde yaşarım. Bu mu ileri demokrasi?
- Fikri hür,vicdanı hür,irfanı hür gençler istiyoruz
- Senin başbakan olarak görevin, her inanca eşit mesafede durmak
- Devletin görevi dindar vatandaş yetiştirmek değil, sorumlu, eğitimli ve bilinçli insan yetiştirmektir. Dindar olup olmamak insanların kendi tercihidir.
- Sizin gibiler yüzünden dinden soğuduk.
- Senin Sarkozy’den ne farkın var? Yakında çıkarırsınız bir kanun ATAMIZI övene 50 bin tl ve 10 sene hapis ile…
***
1) http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1077099&CategoryID=82
2) http://haber.gazetevatan.com/dindar-bir-genclik-yetistirmek-istiyoruz/428268/9/Siyaset
http://haber.gazetevatan.com/o-yazardan-erdogana-jet-yanit/428412/1/Gundem
4) Paul Auster, Erdoğan'ın söylediklerinin ardından yazılı açıklama yaptı; 'Türkiye'de yaklaşık 100 gazeteci- yazar hapiste. Her ülkenin kusuru var ama iyileştirme için, hapis tehditi olmadan herkes konuşabilmeli, bu bir kutsal haktır....' dedi ve açıklamanın devamı için bakınız,
http://haber.gazetevatan.com/o-yazardan-erdogana-jet-yanit/428412/1/Gundem