Şeytanın kapısı…

29 Temmuz 2011

Birileri, kapalı tutulan şeytanın kapısını açmaya çalışıyor… Radikal dincileri ve de ırkçı faşizan grupları eşanlı kaşıyıp, teröriste, terörizme rampalar oluşturuyor, kitlelerin sinir uçlarını tek atış üzerinden topyekün hassaslaştırıyorlar. Bu tehlikeli mecrada; fırsatçılık yapan bir diğerleri de kirli bilgilendirme kampanyaları, yönlendirilmiş haberler ile durumdan vazife çıkarma, fırsat bu fırsat diyerek, kendi gibi düşünmeyeni, hasım gördüğünü arada kaynatma tuzakları kuruyorlar. Norveç’teki terörist saldırıda 100’e yakın masum insan hayatını kaybetti,  terörist şizofrenik fikirlerle besleniyor. Öldürdüğü masum insanların çoğu ise kendi ülkesinin masum,  hristiyan vatandaşları . Bu katliam bir kısım ulusal ve uluslar arası medyada ise ‘Müslümanlara karşı savaş’ olarak duyuruldu.  Öldüren, katil Norveçli, hristiyan, ölenler masum Norveçli halk, onlar da hristiyan, bu durumda birileri ‘Müslümanlara
saldırı, Müslüman karşıtı  eylem’ sonucuna nasıl ulaştı bunu anlamakta zorlanıyorum. Hukuk da bunu gerektirir, fiile, eyleme bakarak bu sonucu çıkarmak mümkün değil ama... 

...

 Teröristin ırkçı, faşizan söylemine baktığınızda ise kafatasçı, kendisi gibi düşünmeyenleri, dinine, etnik kimliğine bakmadan topyekün hedeflediğini görüyorsunuz. Evet, özellikle de Türklerden çok daha fazla nefret ediyor sapkın cani ki böyle bir teröristin Türklerden nefret etmesi ya da tam aksi de, benim için asla bir mana ifade etmiyor.  Bu vaka üzerinden nasıl bir kontr projelendirme sözkonusu, bunu tespit etmeden yapılan tüm tartışmaların şu anda altı boş bence.

Katilin söylemini referans alanlar, tezlerini ‘taraf’ kabul edip tartışma açanlar  çok tehlikeli bir tuzağa düşürüldüklerini herhalde farkedemiyorlar! Katil, terörist hastalıklı zihniyle toplumsal
sağduyuya adına 'manifesto’ dediği kendi virüsünü bulaştırmaya çalışıyor.  Adeta şeytanın yüzyıllar (din savaşlarından bu yana) kapalı tutulan kapısını aralıyarak!

 

Radikal dincilerin ya da faşizan ideolojilerin birbirinden farkı olabilir mi? Ambalaj değişik, ya içerik?!

 

Dünya adı verilen yaşadığımız bu gezegenin sözde en gelişmiş topraklarından birinden gelen ya şu son haberi ‘tehlikeli kaşımalar albümünde’ nereye koyacaksınız?!
Aynen aktarıyorum; “İngiltere’de İslam4UK" (Birleşik Krallık için İslam) adlı aşırı islamcı örgüt, başkent sokaklarında şeriat kontrol bölgeleri oluşturmak için bir kampanya başlattı. İmam Anjem Choudary'ın önderliğini yaptığı örgüt üyeleri, "Şeriat kontrol bölgesine giriyorsunuz- İslami kurallar zorunludur!" yazılı posterler dağıttı…..’  (1)  

  Diğer tarafta; Yıllar önce yazmıştım, yaşadığımız bu gezenin bir başka özgürlükler ülkesinde, yaklaşık 40 milyonu aşkın bağnaz bir başka dinci kitle ise ‘İsa’nın, Mesih’in bir an önce gelmesini
çabuklaştırmak adına dünyada kaousun çok daha artırılması gerektiğine’ inanıyorlar, savaşlara gizli destek veriyorlar, bakınız TIME dergisine , defalarca kapak haber oldu.
    

Peki, ya Avrupa’da hızla yükselen aşırı sağcı hareketin  teröre gebe olma gerçeğini kim yok sayabilir? Ülke yönetimlerinin bu tehlikeli radikalleri, malum ajite grupları görmemezlikten gelmesi demokrasinin gereği ile mi oluyor?!!! Tam bu nokta, nasıl ağır bir ikileme sokuyor sizi değil mi?

Demokrasi sadece radikallerin hakkı için mi var? Ya hakları gasp edilen, sindirilmeye
çalışılan laik vatandaşa ne olacak, nerede onların hakkı hukuku ?!
 

Ya kaşımalarda kullanılan argümanlar?!
Masum niyetler, amatör ruhlar bazı projelerin jokerine mi dönüşecek yoksa?! Mesala; Arap coğrafyasındaki ayaklanmada önde duran
Tunus’taki ayaklanmadan bahsettiğimizde
ilk akla gelen bir garibanın intiharı olur.  Bin Ali’ye karşı ayaklanmayı başlatan işportacı Mohammed Bouazizi’nin bedeni aynı coğrafya üzerinden acaba  dünyanın bu kısmına ışık mı olacak ya da tüm coğrafyayı yakıp, yokeden ateşin ilk kıvılcımı mı?
Diktatörlerin zulmunden kaçan halkı hangi kader bekliyor?  

Sıcak haberlere bakmaya devam edelim, ‘BBC muhabirleri, ''Birlik Günü'' ilan edilen bugünkü (29 Temmuz 2011) gösterilerde İslam devleti için atılan çağrıların Mısırlı laikleri endişelendirdiğini söylüyor. Kahire'deki BBC muhabiri,  dinci grupların yakın gelecekte Mısır'da kurulacak yeni sistemde islamcı, dinci bir devlet kurulması için bastırdıklarını aktarıyor….’

Her geçen gün biraz daha konrolden çıkan, ürkütücü hal alan geniş coğrafyada, masa başında yaratılan suni ortak renkler sayesinde projelerin cazibe merkezine dönüştürülmek istenen Türkiye, acaba hangi noktada rol modeli olabilecek O kitlelere?

Sahi… Ankara şu günlerde, şu anda ne ile meşgul ?!…

 

 

1) http://dunya.milliyet.com.tr/avrupa-nin-gobeginde-seriat-bolgeleri-/dunya/dunyadetay/29.07.2011/1420204/default.htm