Siyah gözlük takmak ne işe yarar?

11 Temmuz 2011

CHP’nin tutuklu milletvekillerin özgürlüğüne kavuşması için yaptığı yemin protestosu
bitti. Yemin krizi  AKPlilerle yapılan yazılı bir mutabakat, uzlaşma ile aşıldı (!).  Kriz  ‘yasalar
özgürlükleri genişletecek şekilde yorumlanmalı’ cümlesi sayesinde çözüme kavuştu!
Evet, son haber bu, ancak ben an itibarıyla gelişmelere baktığımda tutuklu milletvekillerin akibeti hakkında net bir fikire sahip değilim, özgürlük yolu açıldı mı ?! Geleceğe verilen ‘diğer’ siparişler
nelerdir? Neye endesklendi bu uzlaşma, ucu nereye, nelere bağlandı ?! Ortalıkta bu kadar toz duman var iken  takılan siyah gözlükler sadece gözleri korumaya yeterli olabilir… 

...

Futbolda şike fırtınası konusuna hiç girmeyeceğim, arka planı hakkında fikir sahibi olmadığım, soruşturma aşamasındaki bu konuda medyadaki bilgi kirliliği üzerinden hüküm verilmesini son derece hatalı buluyorum, masumiyet karinesi ne acı ki kimsenin umrunda değil, suçu ispatlanana kadar herkes suçsuzdur ve de elbette ‘şike’ ve benzeri yasa dışılıklar oluyorsa da hukuk gereğini derhal yapmalı, kulisler değil .        

 

Bundan önce diğer dosyalarda olduğu gibi, ‘oku’ denilen haberleri ceplerine doldurup itibar
infazı yapanlar acaba ortalığın tozunu dumanını artırarak kimin ekmeğine krema
sürdüklerini biliyorlar mı?!
     

 

Bu arada… Terörist askerimizi kaçırmış, necip medyamızın gündeminde  ufacık bir köşede haber değeri buluyor, ne iş yaptığını tam olarak anlayamadığım bir hanımın panpiş twitlerine destek haberi ise neredeyse manşete çekilecek. Kaçırılan bir İsrail askeri için İsrail devleti dünyayı titretiyor (olması gerekeni yapıyorlar, doğrudur) biz de ise askerimizi kaçıran terör örgütüne ‘terör örgütü’ diyene adeta suçlu muamelesi
yapılmak üzere, açılımın ikinci aşamasına geçildi ya!      

 

Şimdi, size bir haber sunacağım, kısa dönemin haberleri arasından seçtim (detayları daha
önce de yayınlamıştım) meraklısına bir kez daha ‘hatırlatma notu’ diyelim…    

 

Analize, senteze gerek bırakmayacak kadar net bir haber, buyrun efendim, okuyunuz, sayfanın kenar süslerini de artık estetik zevkiniz ve sanat kabiliyetinize göre yaparsınız; 

 

‘Harita yeniden çiziliyor . 

 

Haaretz’de yeralan ve de Güneri Cıvaoğlu’nun da alıntıladığı bu habere göre ‘’bizimde içinde bulunduğumuz geniş bölgedeki devletler parçalanacak, yeni devletler oluşacak, BM üyesi 200 devlet varken yakında bu sayı 300’e çıkacak. 

Bakın yeni harita nasıl olacak;

Sünni, Alevi ve Dürzi bölgelere ayrılacak 3 Suriye...

Doğu Libya...

Batı Sahra...

Güney Sudan...

Güney Yemen...

Kürdistan... (Türkiye’ye rağmen)

Mekke ve Medine gibi kutsal kentlerin bir tarafta petrol coğrafyasının olduğu ikiye ayrılacak Suudi Arabistan

Birleşik Arap Emirlikleri’nden ayrılacak Körfez kentleri…’’
Bu kadar.

Bir sorum var; bu haberler sizi artık fazla etkilemiyor değil mi?
Yavaş yavaş ısıtılan suya atılıp, haşlanmaya başlandığını anlasa da artık etkisiz duruma gelen…….

Ooof, hava ateş gibi yakıyor, çok sıcak, size de öyle geliyor biliyorum, aynı kazandayız çünkü.

***

EK/YENILEME 12 Temmuz 2011

Gözaltındayken adresimi Metris yazdılar

Aziz Yıldırım “Daha savcının karşısına çıkmadan sevk edildiğim Kardiyoloji Enstitüsü’nün belgesine, adresim olarak Metris 1 ve 2 No’lu Kapalı Cezaevi İnfaz Kurumu yazılmış. Bu da soruşturmanın art niyetli ve önceden kurgulanmış olduğunu gösteriyor” dedi http://gundem.milliyet.com.tr/gozaltindayken-adresimi-metris-yazdilar/gundem/gundemdetay/12.07.2011/1413187/default.htm

bu haberin üzerine artık daha fazla yorum yapmaya gerek var mı?!