İşaret fişeği haberler ve 

El Tayyip’in açıklaması 

25 Haziran 2011

Ata binen çoktan ‘Saray’a geçmiş oturmuş, bırakın güzel yurdumu, yakında Arap Ligi’nin Başkanlığına dahi hazırlanıyor iken (Arap Ligi vurgusu bu cümlede öylesine, laf olsun diye kaleme alınmamıştır, vakti saati gelince, mesala Eylül’de NY’taki BM toplantısının ardından kulisler daha bir hareketlenince detay haberleri paylaşırız, kast edilen  Amr Musa’dan boşalan, önceki gün yeni ataması yapılan sembolik koltuk değildir )  bizler de burada, içerideki arap saçına dönmüş miyop gündem ile meşgul
ediliyoruz. Kürt meselesi su başını tutmuş, Suriye ile ilgili kritik gelişmeler sınıra dayanmış vaziyette. Fotokopi haberleri bir kenara koyarak,  son haftalar içinde yapılan önemli bazı açıklamalara dikkatlerinizi çekmek istiyorum, bugunden yarına, hepimizin kaderleri adına işaret  fişeklerine. 
 

 

    AKP yönetimindeki Türkiye, Ortadoğuda gezen devrim hayaletinin desteğiyle bölgenin yeni rol modeline dönüşmek üzere. Aylar önce, 2 Şubat 2011’de,  ‘Halk ayaklanması açılımı ile Erdoğan’ın
seçimi garantilediğini’ ve  ‘bu yeni süreçte madur edilecekler listesinde kimlerin olacağını’ da yazdım; başta laik yönetim modeline inananlar ile …
.  (bknz  2 Şubat tarihli yazıma)  Bu
tahminleri yapmak için uzman olmaya gerek yok, bölge politikalarında söz sahibi olan, başta Washington ve Londra’daki önemli birkaç düşünce kuruluşundaki uzmanların makalelerini ve de ilgili bölge haberlerini okumanız,  ‘iyi bir okuyucu olmanız’ yeterli. Beyaz adam artık günümüzde herşeyi göstere göstere hayata geçiriyor efendim!      

 

 Bugün gelinen sondan bir önceki aşamada, henüz cevabı tam olarak netleşmemiş gözüken (ya da biz ölümlülere henüz açıklanmayan) asıl soru şu; Ortadoğu isyanlarında evrilen Arap coğrafyasına ‘AKP’nin hangi yüzü’ rol modeli olacak?   Ve bu paralelde ‘Hangi Türkiye bölgeye rol modelliği yapacak’ ?        

 

AKP modeli hakkında,  içeride ve dışarıda, kitlelerde oluşan ‘laik, demokratik sosyal  hukuk devleti’ imajını  yoketmeye başladıkları endişesini giderme yönünde, bu yeni dönemde AKP tepe yönetiminin olumlu yeni adımları olacak mı?        

 

 Yoksa?!Ilımlı İslam demokrasisini" temel referans olarak kabul eden bir yapıya uygun düzenlemelere daha hız mı verilecek?     

 

 Ya da  ‘başta laiklik’ tanımı, nice tanımlara, yeni anlamlar yüklenip, mevcut algılarımız yeniden formatlanarak ‘Osmanlı düşü’ , 2011’in reel politiğine göre yeniden mi uyarlanacak?         
AKP’nin olası yeni duruşu, elbetteki, içeride de tüm siyaset vitrinini  ve de aşilin topuğu misali, neyi kast ettiğim malumunuz, zayıf noktalarımızın akibetinde belirleyici olacak.      

 

Biraz önce belirttiğim gibi, cevapları bulmaya çalışır iken  gösterilen ile yetinmeyip, dış dinamiklere zoom yaparak,  çok ‘iyi bir okucu’ olmak zorundayız, bakınız işaret fişeği şu birkaç habere;             

 

Ürkütücü… Katolik dünyasının lideri Papa, son aylardaki demeçlerinde sık sık ‘laikliğin manevi
değerleri yok eden en tehlikeli yönetim biçimi olduğunu’ dile getirmeye başladı
.
(Bu sözleri ile dünyadaki tüm laikleri geniş kitlelere hedef gösteren Papa’yı, laik sisteme inanan, manevi değerlerine de aynı anda sahip çıkan bir birey olarak  kınıyorum)           

 

Şimdi okuyacağınız bu haber de, içerideki 3 yazarı okuyup, ‘ hala kendisini Hasan Mutlucan türküleriyle dolduruşa getirenler için;        

 

Yaklaşık 1 ay önce, New York Times'ın manşetine taşıdığı  habere göre; "İngiltere şeriat  mahkemelerine izin verdi,  İngiltere'de yaşayan Müslümanlar ailevi problemlerinde artık İslam hukukuna göre hüküm veren, kendi aralarında kurdukları şeriat mahkemelerine müracaat edebilecekler, İngilteredeki hukuk sistemine değil.’’ Ötesi, yoruma gerek var mı?          

 

 Hemen bir başka önemli yoruma daha bakalım; H. Tribune'de yayımlanan bir makalede, Türkiye'nin pek çok Arap'ın gözünde model olduğu belirtilerek, İslami geleneklerin  daha önde durduğu, ancak demokrasi, serbest girişime bağlı bu modelin milyonlarca Tunuslu, Libyalı, Mısırlı, Yemenli, Suriyeli, Ürdünlü ve Filistinli'nin hayalini temsil ettiği kaydedildi.          

 

 Ve şimdi de evrilmek istenen bölgede, ‘tarihi, devrim niteliğinde’ olarak kabul edilen bir başka çok önemli açıklamayı okuyalım;

 

‘Arap Baharı’yla 30 yıllık Hüsnü Mübarek rejimini sone erdiren Mısır’da yönetimi elinde tutan Yüksek Askeri Yönetimi, yeni anayasa ve yeni hükümet çalışmalarına devam ederken, Sünni aleminin en büyük
otoritesi kabul edilen El Ezher, Mısır’ın geleceği konusunda tarihi öneme sahip bir bildiri yayınladı.      Haftalardır ülkenin önde gelen entellektüelleri ve dini liderleri ile toplantı yapan El Ezher’in Büyük İmamı Ahmed El Tayyip, “Dinden arındırılmış, modern ve demokratik bir Mısır’ı desteklediklerini ilan etti.    

 

 El Ezher’in Büyük İmamı , ‘İslam öğretisi tarihi boyunca hiç bir zaman dini veya teokratik bir devlet deneyimi olmamıştır. Teokratik devletler her zaman otokratik ve insanlara eziyet eden devletler olmuştur’ dedi. Fransı haber ajansı AFP, ‘laiklik’ kelimesine vurgu yapmadan, din ve devlet işlerini tamamen birbirinden ayıran Dini liderin konuşmasını “İslami otorite modern ve laik bir Mısır istiyor” başlığıyla abonelerine duyurdu. Bildiri “devrim” niteliğinde, El Ahram gazetesi, El Ezher’in bildirisini “Tarihi” olarak niteledi. Türkiye’yi model olarak sunan El Tayyib’in Devlet Televizyonu’nda açıkladığı 11 maddelik bildiride şu görüşlere yer verildi: (1)

 

 - İslam öğretisi tarihi boyunca hiç bir zaman dini veye teokratik bir devlet deneyimi olmamıştır. Teokratik devletler her zaman otokratik ve insanlara eziyet eden devletler olmuştur.   -El Ezher olarak Mısır’da güçler ayrılığına dolayı ve tüm vatandaşlarına eşit hakları garanti altına alan modern, demokratik ve anayasal bir hükümet kurulmasını destekliyoruz.  - İfade özgürlüğünü ve özgür seçimleri destekliyoruz. Kadın ve çocukların hakları korunmalı. - Yeni Anayasa yazımında islami hukuk “temel kaynak olarak” kalmaya devam etsin. - Tüm dinlerin ibadethaneleri korunsun. Irkçı ve dine hakaret eden konuşmalar
suç ayılsın.          

 

El Ezher’in bu tarihi açıklamasında bazı uzmanlara göre ise aslında tam olarak  ‘Laik bir model’ savunulmuyor, Osmanlı dönemindeki gibi ‘islam hukukunun belirleyici olarak kaldığı, bu çerçevede bir yapılanmaya’ vurgu yapılıyor.          

Sonuçta… Bütün yollar yine ‘Osmanlı düşü’ne mi çıkıyor?          

 

 Evet. İşaret fişeği haberler turunda noktayı da Newsweek dergisinde yayınlanan (Niall Ferguson imzalı ) dikkat çekici şu analizle koyalım; “Türkiye’nin gücünü göstermesiyle birlikte, yakında yeniden canlanmış bir Osmanlı İmparatorluğu ile karşı karşıya kalınabilecek. Ama……..”    

 

 ‘…Ilımlı İslam çizgisini temsil eden Başbakan Erdoğan'ın İstanbul belediye başkanı olduğu dönemde hapse girmesine sebep olan "Camiler kışlamız, minareler süngümüz" şiirininin hatırlatıldığı makalede Erdoğan'ın amacının Atatürk öncesi dönem Türkiyesi olduğu da iddia ediliyor. Erdoğan'ın bu hedefinin
bir yanının "militan müslüman", bir yanının ise "bölgesel güç" bir ülke olduğunun dile getirildiği yazıda, Erdoğan'ın basın ve yargı karşısındaki gücünü artırmasının, İsrail'e karşı sertleşen tutumunun ve Türkiye'yi Arap Baharı sayesinde ortaya çıkan boşluğu doldurmaya aday bir ülke olarak sunmasının bu hedeflerle ilgili
olduğu yorumuna yer verilerek,  ‘Erdoğan bir zamanlar demokrasiyi tramvaya benzeterek, 'Durağınıza geldiğiniz zaman, inersiniz' demişti. Eğer Erdoğan'ın liderliği altında istikamet Ortadoğu'da yeni bir Müslüman imparatorluğu şekline bürünürse, bir sürpriz bizi bekliyor
olabilir
…"  vurgusu yapılıyor. (2)  

 

Yeni anayasa çalışmalarıyla, Türkiye’ye giydirilmek istenen yeni kıyafet  ‘Ataturk öncesi dönemin’ kıyafeti mi olacak yoksa Sayın Erdoğan,  Mustafa Kemal’in kurucusu olduğu bağımsız laik, Cumhuriyet modeline her cephede sahip çıkmaya devam edecek mi?        

 

Bence, Newsweek’in endişeleri biraz abartılı ! ama son yıllarda yaşadıklarımız çok romantik olmamızı da engelliyor. O halde?        

 

  Yine,   haberlerin diliyle konuşmaya devam edecek olursak;     Erdoğan, seçimlerden hemen sonra, haber ajansı Reuters’ı davet edip, AKP genel merkezindeki çalışma odasında verdiği fotoğrafta, arka planında  yeralan, bir tarafta  ‘kalpaklı Atatürk’ diğer tarafında ‘Batı'dan gelecek yeniliklere daima açık ama Osmanlılığın temellerine sahip çıkmaya ısrarla devam eden 3.Selim’ tablosu üzerinden verdiği mesaja uygun politikaları, yaptırımları devreye sokmaya mı hazırlanıyor dersiniz?!  

 

Bu kesişme noktasında da, birkaç gün önce, Sünni aleminin en büyük otoritesi kabul edilen El Ezher’in büyük imamı,  Ahmed El Tayyip’in, ‘Türkiye modelini överek sözlerine başladığı’ tarihi açıklamada ‘altı çizilerek, İslam hukukunun belirleyici olarak kalmasını istediği maddeleri,  Osmanlı ruhuyla yeni laiklik tanımı umudunun’ çook çok iyi incelemenizi tavsiye ederim.        

İşaret fişeği tüm bu haberlerin sentezini sizlere bırakarak...       

 

(1) http://haber.gazetevatan.com/el-ezherden-laiklik-cagrisi/384843/30/Haber  

(2)http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2011/06/110620_newsweek_erdogan_tr.shtml