Bu önemli konu neden geçiştiriliyor?

Bu önemli konu neden geçiştiriliyor?

El Kaide lideri USAme bin LadinMAN’in 11 Eylül saldırılarının altıncı yıldönümünde yayınlanan yeni ses kasetinde Ankara ile ilgili sarfettiği sözler sizce yeterince irdelendi mi? Bence kesinlikle yeterince irdelenmedi (her ne kadar dün El-Cezire ekibi ‘çeviri hatası, Ladin Ankara demek istemedi’ dese de, geçiniz, mesaj adresini çooktan buldu).



Türkiye ve dünyanın geleceği açısından hayati ipuçları taşıyan ‘o malum ifadeler’ hakkında çıkan üç-beş analiz içinde dün bir gazetede yayınlanan Emre KIZILKAYA’nın yorumu özellikle de ‘analizden cımbızladığım’ şu bölümü oldukça dikkat çekici buldum, aynen aktarıyorum efendim;

‘Usame Bin Ladin’in “aleni” şifresinin analizi;....Şimdi de İslam dünyasını birleştirip güç kazanmak isteyen El Kaide lideri Usame Bin Ladin, yine Bizans (Batı) - Türk (İslam) ve Ankara simgeleri üzerinden bir başka tarihi alıntıyla karşılık veriyor. Tüm bunları, Hizb’ut Tahrir’in Endonezya’da düzenlediği ve onbinlerce kişinin katıldığı “Halifelik geri gelsin” temalı gösterileri de hatırlayarak bir kez daha düşünelim...Tuhaf ve ürkütücü, değil mi?’

Evet, son derece tuhaf ve ürkütücü... Analizdeki ‘Ladin’in İslam dünyasını birleştirme planının Endonezya’daki ‘halifelik gerigelsin temalı gösterilere’ bağlanması, bilhassa bu vurgu SAM AMCAMIN ‘uzun süredir rafta beklettiği ‘HALİFELİK-HİLAFET’ planında ‘yeni bir aşamaya mı geçildi acaba’ sorusunu aklıma getirdi...

HİLAFET projesi... Bir uzman dostun yorumuyla (ki bu önemli analizi aylar önce yazmıştım) ‘BOP’un omurgasında yer alan belirleyici stratejinin ‘hızla terörize olduğuna inanılan Müslüman dünyasını, -ılımlı İslam modeli- ile törpülemek olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Washington’ın efendilerinin seçtiği ‘Ilımlı İslam modeli’nin temsilcisi de şimdilik AK Parti üzerinden Türkiye. Bunun için de Türkiye’nin geçmişteki mirasından faydalanmak isteniliyor, yani; ‘Osmanlı’ modelini bugüne uyarlayıp, ‘Yeni Osmanlı Modeli’ adı altında ‘Türkiye’nin hatta tarihsel yüklemelerden ötürü İstanbul’un merkez olacağı bir model peşindeler. Bu modelin çekirdeğinde de İslam dünyasının liderlik kurumu olan HİLAFET’ makamı bulunmakta. HİLAFET’ ile yani ‘uzlaşılarak seçilecek bir HALİFE’ ile tüm Müslüman dünyasını Türkiye üzerinden yöneteceklerine inanan BOP’un yaratıcısı onlarca şahin var.. ‘

Daha önce defalarca konuştuğum Washington’ın malum uzmanlarına göre de; ‘Yeni Osmanlı modeli Türkiye için ideal bir model, bu çerçevede, Türkiye, İslam dünyasına ‘Hilafet’ kurumunun tekrar canlandırılmasıyla önderlik edebilir. İslam dünyasında şu anda yaşanan çok seslilik her kafadan çıkan farklı görüşü toparlayıcı olacak tek kurum ‘Yüksek İslam Konseyi’nin oluşturulması’ ya da hilafettir...

Tam bu yorumlamaların merkezine şimdi USAme LadinMAN’in son ‘Ankara’ şifresini koyalım. İslam alemini ‘mağduriyet’te birleştirmeye yarayacak Ankara’da ‘yıkılacak kuleler’ imasının açılında başka hangi planlar olabilir? Yıkılan ‘sanal’ kulelerin yerine inşaa edilmesi planlanan yeni yapı ne ola ki?

Bizler, ‘Ankara’ büyük tehlike atlattıktan hemen sonra ‘TV’lere servis yapılan kahraman köpek Rocky’ haberleri ile meşgul edilir iken... (bazı medya organlarının altını çizerek yaptıkları bu sunum bence devletin ilgili kurumlarını hafife almak ve de büyük haksızlık, neden uzmanlar çıkarılıp-konu tüm cepheleriyle masaya yatırılmamakta, şaşkınım)

Türkiye’mizin yeniden formatlanma süreci hızla tamamlanmak üzere...Bütün sistemi, bütün kurumlarımızı birileri istedikleri gibi yeniden şekillendirip, başkanlık sistemi, HİLAFET-halifelik sistemi, eyalet sistemi ve benzeri mevcut sistem dışı kavramlarla bizleri nereye doğru sürüklüyorlar ?

Nerede bu ülkenin stratejistleri, uluslararası terör uzmanları, bilirkişileri ve de ilgili makamlara soru önergesi fırtınası başlatması gereken milletin vekilleri, nerede?! Kucağımıza bırakılmak istenen ‘El-Kaideci sanal bomba’nın ulusal güvenliğimiz adına taşıdığı stratejik riskler nelerdir? USAme LadinMAN projesi üzerinden Türkiye’ye giydirilmeye çalışılan nasıl bir ‘kıyafet’? Bu son derece tehlikeli planın arka planında başka ne-neler var?

Bu sorular sadece benim mi aklıma geliyor? Elbette hayır. Peki o halde Ankara, ‘kırmızı kaplı Ankara dosyasını’ neden yok sayıyor, neden geçiştiriyor?

'Güler Kömürcü tarafından yazılan bu makale, 14.09.2007 günü yayınlanan Akşam Gazetesindeki köşe yazısıdır.'