Güney Fransa'da Ortaçağ izleri.. Taşlara saklı ruhlar

Güney Fransa’da Ortaçağ izlerinin peşinde

 

Taşlara saklı ruhlar

 20 Ekim 2019

Gezgin olmak, yeni ülkeler, yeni kültürler, yeni tınılar, yeni bilgi ile büyümek, genişlemek, artmak, çoğalmak, en büyük mutluluk olsa gerek, en azından benim için!

Bu defa taşlarda saklı ruhları aramaya karar verdim. Rotam yine Fransa, güney batı Fransa’nın  Occitanie bölgesi Cathar kaleleri, Cathar şehirleri ve de elbette Ortaçağ’dan günümüze miras muhteşem köyler, kasabaları keşfe devam...

Ekim‘in ilk günü itibarıyla yollardayım, önce Toulouse. Kırmızı tuğlalı güneş ile oynaşan bu küçük ve güzel Fransız şehri hakkında daha önceki yazılarımda ve de twitter ile instagram sayfamda fazlasıyla detaylı bilgi, fotoğraf mevcut. Özellikle instagram sayfamdaki tarafımca titizlikle çekilmiş fotoğraflarıma bakmanızı öneririm ( instagram için bknz:  journalist.gulerkomurcu )

Toulouse’da ilk gün Haute Gorenne nehri kıyısında birkaç kadeh kırmızı şarap eşliğinde kent ile hasret giderdikten sonra...

Ertesi sabah erkenden yollara koyuldum.

İlk durağım, Montauban Ville Bourbon.

Toulouse'a 1 saat (tren ile) uzaklıktaki şehirde neredeyse her şey yine kıpkırmızı, kırmızı tuğlalı bu şehrin de mimarisi bölgenin diğer Ortaçağ kasaba ve şehirleri gibi harikulade. Şehrin 'salonu' Place Nationale'i kemerli yürüyüş yolları çerçeveliyor. Pont Vieux, Cizvit Koleji, Victor Brun Muzesi ve Canal de Montech yüzyıllardır yaşayan yerler... Muhteşem mimariye sahip köprünün üzerinde durup uzun uzun nefes almak ise ömre bedel, manzaraya vuruldum, klasik tanımla, Rönesans tabloları gibi. Adım attığınız her yerde, taş yollarda, taş köprüde, dokunduğunuz eski bir evin taş duvarında yüzlerce yıldır, binlerce insanın el izi, ruh izi var, daha ne olsun hissedebilene...(Bu arada dikkat ettim, seyahat notlarımda en çok tekrar ettiğim kelime ‘muhteşem’...

Montaubon’da Cathar'larin 12.yy da önemli kale şehirlerindenmiş, anılarına derin saygı ile anarak.. Onlara, Kathar halkına hitaben yazılmış bir şarkı aklımda, tekrar tekrar tekrar aynı dörtlük yankılanıyor beynimde;

‘‘..Penceremin önünde bir kuş şarkı söylüyor

Evimin önünde bir badem ağacı var

Dağlara sesleniyor

Eğilin ve sevenlerin birbirini görmesine izin verin.....’

(Daha önceki makalelerim, seyahat notlarımda defalarca onlardan bahsettim; Ortaçağ’da Anadolu topraklarından beslenip günümüze ulaşan büyük bir kültür ve inanç öyküsüne sahip Cathar’lar hakkındaki kitabım, umarım artık 2020 yılında kitapçılarda olacak.)

 

Cahors

Toulouse'a yine SNCF ile (biletlerimi seyahati planlar iken, trainline biletsatış organizasyonundan, e-bilet alıyorum, daha ekonomik oluyor ve son anda telaşa gerek kalmıyor) 1.5 sat uzaklıkta dünyanın önemli bir şarap destinasyonu Cahors.. Malbec üzümlerinden yapılan şarapları oldukça ünlü. Muhakkak bu muazzam, altın madalyalı şaraplar hakkında daha fazla bilgi edinin.. 13.yy taş ciflik evleri, muhteşem yeşil tepeleri ile bölge masalımsı bir güzelliğe sahip.

Cahors’un dünyaca bilinen, turistlerin akın akın görmeye geldiği bir de tarihi köprüsü var; 14.yy yapılan 'Pont Valentre, 'Valentre Köprüsü; UNESCO dünya mirası listesinde elbette.  Araya fantezi katmaz isek olmaz, efsaneye göre 14.yy da burada yaşayanlar köprüyü bitirebilmek için şeytan ile anlaşma yapmış :) Cahors bölgesi, Fransa'da muhakkak görülmesi gereken bölgelerden..

Müthiş şarap şatoları var... Fransızlar 'içinde nehir geçmeyen yerlerin şarapları güzel olmaz' diyorlar, aklınızda bulunsun:) Birkaç günü bu civardaki köylere, şarap şatolarına ayırmak gerek. İnsanin kendine verebileceği en güzel hediyelerden biri... Bu bölgede heybenize yeni hoş anılar, gönlünüze yeni sevinçler katıp benim gibi tarifi imkansız mutluluklar ile hayattan alacaklarınızı tahsil edebilirsiniz!

Ve yeni bir durak

Taşlardaki ruhlar ile tanışmaya devam..

Sabahın ilk saatlerinde, salute ey sevgili Moissac!

Hristiyanların kutsal hac yolu Santiago de Compostela’ya giden duraklardan 6.etapta bulunuyor Moissac. Her yer ellerinde modern asaları olan, sırt çantalarının üzerine midye kabuğu iliştirilmiş hacı adayları- aslında "Yürüyüşçü" tanımı daha uygun - ile dolu. Günümüzde yürüyüşçülerden kimi dini, kimi dinler üzeri bireysel, iç yolculuk, kimi mistik, kimi sırf gezginci ruh ile Santiago de Compostela yolunu tamamlıyor, yüzlerce yıldır (700 kmlik yolu) yürüyorlar.

Moissac Avrupa kültürel rotasında önemli bir durak.

Moissac  Ortaçağdan günümüze yaşayan bir kasaba.

Abbaye Saint Pierre

Moissac’ın orta yerindeki manastır ise 11.yüzyıldan kalma bir mücevher gibi..

Romanesk mimarinin şaheser örneklerinden... Kemerli yürüyüş yolunun çerçevelediği manastırın muhteşem bahçesinde, 76 büyük sütun var. Sütunların her birinde şaheser freskler... Taşlara özenle oyulmuş Ortaçağ’ın izleri... Taşlardaki ruhlar size kendi öykülerini uzun uzun anlatıyorlar..

Bin yıl önce yapılan bu manastırın taş duvarlarına bakarken zaman kayboluyor.

Manastırın bahçesinde tek 1 sedir ağacı var. O da manastırla aynı yaşta.

Ziyaretçiler Manastırı vahiy kitabından kıyameti temsil eden kapıdan geçerek gezinmeye başlıyorlar. Kapı başlı başına bir şaheser!

11.yy dan buyana ayakta olan Abbey Moissac, Moissac Manastırı da UNESCO dünya kültür mirası.

 

Bu arada farklı bir not; Fransa'nın çok geniş bölgesinde olduğu gibi Moissac da tarımda özellikle de organik tarımda çok iddialı. Sabah erken saatte gittiğim yerel pazarı gezerken birden aklıma Türkiye’de marketlerdeki meyve sebzeler gelince, içim acıdı. Türkiye derhal tarım seferberliği ilan etmek zorunda. TR' de Ortadoğu’dan ithal tohumlar ile size/bize yedirilenler -bu meyve ve sebzelere bakınca, laboratuar testine gerek yok, kesinlikle plastik gibi bir şey, besin değeri olmayan- bol hormonlu, ilaçlı, koruyucu maddeli yani meyve değil adeta zehir topları. Biliyorum bilineni tekrar benimki.. Ama böyle bir pazar yeri görünce.. Sanki çok söylersem Türkiye'de hatadan dönülür, işler düzelir gibi geliyor, boş teselli, ne diyelim?!

 

 Foix

 

Gitmeden önce hakkında günlerce araştırma yaptığım, onlarca seyahat notu ve onlarca makale okuduğum Foix, en önemli 3 Cathar kalesinden birisine sahip, diğer ikisi  Carcassonne (2 yıl önce gördüğüm bu muhteşem şato hakkında sitemde detaylı bilgi var)  ve Montsequr, efsane şato.. Dağların zirvesindeki şatonun taşlarına yüzyılların acıları, Cathar halkının onurlu direnişi kazılmış ve tüm titreşimler yüzyıllardır havada asılı..

Foix’de yeni yaşam alanları Şatonun etrafını sarmış, küçük bistroların süslediği sokakları gezerek Şatoya ulaşıyorsunuz ve sonra, saydım, tam 300 basamaklı merdiveni tırmanıp şatonun en tepesine çıkınca... Başım bulutlara değdiği o an, her şeye bedeldi. MidiPyrenees dağların ortasında, bulutlar başınızın üzerinde, manzarayı düş gücünüze bıraktım! 

Foix şatosu denilince akla ilk Catharların efsane kadın komutanı Esclarmonde (dünyanın ışığı demek) geliyor. Yıllarca bu şatoda yaşamış, ancak Papa’nın emri ile Cathar halkının katledilmesi için haçlı seferleri başlatılınca bayan Esclarmonde şatodan ayrılıp, işte şu an tam karşımda duran heybetli dağlardaki mağaralarda gizlenerek yıllarca direnişin  komutanlığını sürdürmüş.

Foix rüya gibiydi, tıpkı  Moissac, 'Pont Valentre , Montauban Ville Bourbon, Albi, Carcassonne.. Occitanie  gibi..

Seyyah olmak,  taşlardaki ruhlar ile buluşmak, zamanı durdurmak.. Yeni bilgiler ile büyüyüp genişlemek. 

Biraz daha büyüdüm...