Erdoğan kendi hanesine + 1 yazdı. Ancak.. Hepsinden önemlisi .….

 

Erdoğan kendi hanesine + 1 yazdı

Ancak... Hepsinden önemlisi ....

19 Haziran 2012

 Konumuz; Erdoğan ile Cemaat (‘ Cemaatin önde gelen bazı isimleri ile Erdoğan ’ demek daha doğru, genelleme yaparak konuşmaya daima karşıyımdır) arasındaki çekişme, güç paylaşımı kavgası… Evet, hakkını vermemiz gerekir, yaptığı son akılcı hamle ile Tayyip bey kendi hanesine artı 1 daha yazdı. Hepsinden önemlisi, muhafazakâr seçmenin kendi içinde önemli bir sorgulama başlatmasını sağladı. Nasıl mı?

 

Buyrun ; bir tutam ironi, birkaç tutam gözlem katarak bol baharatlı bir sohbet yapalım;

 

Erdoğan: 3  Cemaat: 0

 

İlk puan; üç - beş ay önce… Zamanlamaya bakın, tam da hastanede rahatsızlığına şifa aradığı o gece… Oslo üzerinde kanat çırpan kelebek (kanat çırptırılan demek daha uygun, kelebeğin kanatları kendi iradesi dışında hareket halinde çünkü, bu da Şark usulü kuantum!!!) gelip O’nun etrafında kasırga yarattı! Sayın Erdoğan aniden ortaya çıkan bu kasırgayı dizayn edenler karşısında gösterdiği performans ile ilk puanı kazandı. En ‘özel yetkilinin’ sadece ve sadece kendisi olduğunu birilerine derhal hatırlatıverdi! (Durum tespiti yapıyorum, aman tali yol açıp bu doğru mu değil mi tartışması yapmayınız, bu konudaki cevabım herkesçe malumdur) Nerede kalmıştık, evet, Tayyip bey kendisine yönlendiren şok kasırgaya yön değiştirtip anında onlarca koltuğu ters-yüz yapıverdi.

 

2. puan; Uludere faciasının acı, gözyaşı, keder dolu zeminini fırsat bilen birilerince pişirilip, servise sunulan; devletin en önemli kurumlarının Uluslararası Mahkemelerde yargılanmasının yolunu açacak o tuzağa düşülmesini önledi – ‘’şimdilik’’ yolu kapattı demek daha doğru çünkü, vaka uzaktan, hali hazırda ’ açıl susam açıl… ’ tekerlemesine uygun seyir gösteriyor.

 

Ve… 3. puan; ‘ vatan hasretine yürek dayanmaz, ülkene dön artık, bekliyoruz’ davetini yaparken (bence) alacağı cevabı da tahmin ediyordu ( çağrısında samimi değildi demiyorum, samimiydi ama bu, bir sonraki adımı öngörmesine engel değil) daveti elindeki metnin her satırına sadık kalarak seslendirdi, belli ki günler önceden titizlikle hazırlanmış bir davet mektubuydu o gün okuduğu…   ( kim ise o davet metnine imza atanlar, isabetli öngörülerinden ötürü ekibini de tebrik etmek gerekir! )  

Sayın Gülen ‘gelemem’ dedi… ‘Gelirsem rövanş alırlar…’ Sosyal medyada vb platformlarda , ilgili haberlerin çoğunun altında yer alan okur –vatandaş yorumlarına göz attım, yorumlar; ‘ne yaptı ki rövanş alınacağını düşünüyor, üstelik kim alacak bu rövanşı, kimleri işaretliyor? Bizim anlamadığımız, bilemediğimiz rövanş tanımı neyi içeriyor ve de dönmek için hangi durumun daha da olgunlaşmasını bekliyor? ’ ifadeleri ile yüklüydü…

Yoksa…

Washington’daki O’nun dışında başka bir irade …!

 

Gülen’in ret cevabıyla… Erdoğan’dan artık günah (!) gitti, aile içindeki çekişmede, davete icabet edemeyen ülkesine-vatanına gelmekten çekinenin hanesine eksi, Erdoğan’a da artı 1 daha yazıldı!

Evet, yazımın girişinde de belirttiğim gibi hepsinden önemlisi bu davet üzerinden açılan tartışma ile ‘muhafazakâr seçmen, muhafazakâr kitlenin kendi içinde, önemli bir iç sorgulama başlatmasını sağladı’

 

Bakınız, onlarcası arasından, sonbir örnek; Muhafazakar medyanın önemli isimlerinden gazeteci Hakan Albayrak, önceki gün SKY Turk 360 ekranında Gülen Cemaati’ne yönelik oldukça çarpıcı, önemli eleştiriler yaptı. Milliyet’te yayınlanan haberden kısa bir alıntı;

HOCAEFENDİ’NİN DÖNMEME GEREKÇELERİ MAKUL DEĞİL’

“Hocaefendi’nin mutlaka gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Gelmeme gerekçeleri kesinlikle makul gerekçeler değil. Bugünkü Türkiye farklı bir Türkiye. ‘Eğer idareye yüzde 1 ihtimal zararım olacaksa gelmem’ diyor. Ama ABD’de kalmaya devam etmenin cemaate ve Türkiye’deki Müslümanların üzerinde ABD vesayeti intibası oluşturuyorsa ve bunun Müslümanlara yüzde 1 de olsa zarar verme ihtimali varsa bence dönmeliydi.

İslami olan İslami olma iddiası olan bir cemaatten ‘Pennsylvania’ ya da ‘okyanus ötesi’ diye söz ediliyor bu kötü bir şey değil mi?

Türkiye’ye gelmemesini ben makul bulmuyorum. ”

Albayrak’ın Cemaate yönelik bir diğer önemli eleştirisi ise Gülen’in sözlerine kendi içlerinde sansür uygulandığı ve… (haberin devamı için bakınız ; 1)

 

Sayın Erdoğan’ın daveti;  muhafazakar kesimin kendi içinde bu ve benzeri çerçevede önemli sorgulamalar başlatmasına neden oldu.

Şimdi, bu kesişme noktasında hemen bir hatırlatma yapmak istiyorum;

Birkaç ay önce de yazdığım gibi

Sayın Erdoğan, Cemaatle ( Cemaatin geride ve önde duran bazı tepe isimleriyle) arasında yaşanan bu güç çekişmesinde çok önemli bir jokere sahip, (2) 6 Mart 2012 tarihli yazımdan kısa bir alıntı, ne demişiz ; ‘Kendi seçmeninin ‘kanaat’inde, iktidarı elinde tutan iki güç; milli – gayri milli olarak ayrışmaya başladı. Bu ayrışmanın ‘aile içinde’ giderek daha da belirginleşmesinin diğer cepheler üzerinde yaratacağı etkiler, şu anda buzdolabına alınan önemli projeler üzerinde sürpriz, beklenmedik durumlara arka plan, dayanak oluşturarak Sayın Erdoğan’ı şimdiden, kazanan sınıfına dahil edebilir. Siyasette algı yönetiminin gücünü bugüne kadar zaten çok iyi kullanan Başbakan’ın ‘ama ne de olsa O millidir’ jokeri hiç azımsanmayacak ölçüde işine yarayacaktır yine… ‘

Gelinen nokta Erdoğan’ın elindeki bu jokerin daha çoook işine yarayacağının ve …

 

WASHİNGTON’a  da YANSIYACAK!

Bu son olan ve de olmaya devam edenler karşısında,  Washington’un tutumunu da çok merak ediyorum. Çünkü durum ‘biz tarafsızız ’ ya da 'bu sizin iç meseleniz' diyerek,  kenara çekilivermek aşamasını geçmiştir.

 

CHP, MHP seçmeni bu konuda (endişe birliği) ortak kaygıyı taşıyor.... Ve  bugün artık, AKP’e oy veren muhafazakâr seçmenin önemli bölümü, Cemaat-Washington yarenliğinin görünmez boyutlarına, Cemaatin bürokraside, siyasette, medyadaki müdahilliğine, baskıcılığına, yönlendirmelerine dair önemli bir iç sorgulama başlatmış vaziyette, oluşan rahatsızlık da giderek artmakta.

Bu rahatsızlık potansiyel olarak‘Cemaatin arkasını yasladığı, arka-taşı Washington’a da yönlenmektedir. ( Bakınız muhafazakâr medyada çıkan haber ve makalelere, kısa bir basın taraması yapın, göreceksiniz ) Washington’un pek değerli yönetcileri  ( Cumhuriyetçisi de Demokratı da  ) ortadaki bu potansiyel rahatsızlığın yansıtmalarından kendi imajlarının da oldukça zarar gördüğünü acaba fark etmeye başlamış mıdır dersiniz?

 

 

***

 

 

1) http://gundem.milliyet.com.tr/cemaat-gulen-e-sansur-mu-uyguluyor-/gundem/gundemdetay/19.06.2012/1555785/default.htm

 

2)http://gulerkomurcu.com/index.php?option=com_content&;view=article&id=346:erdoan-milli-cemaat-gayri-milli-ayrmas&catid=1:benm-yazilarim&Itemid=2  

başlık; 'Erdoğan milli Cemaat gayri milli ayrışması