Nisan'la birlikte... Hazır olalım!

 

Nisan’la birlikte… Hazır olalım!

 

22 MART 2012
*YENİLEME; 26 Mart 2012    
*YENİLEME; 30 MART 2012     
*YENİLEME; 2 NİSAN 2012

 Baş döndüren gelişmeler gösteriyorki…  Hazır olalım, Suriye’ye  müdahaleye  artık çok az kaldı!  

...

Son birkaç hafta içinde Ankara önemli misafirlere ev sahipliği yaptı,  ustaların ustaları (!) dünyanın farklı merkezlerinden kalkıp, birbirlerinin peşisıra ziyarete geldiler, bu yoğun trafik hiç şüphesiz ‘sebepsiz’ değil...  

Şimdi, derlediğim bazı haberleri alt-alta yazacağım, siz şayet bu okuduklarınızdan daha farklı bir sonuç çıkarabilirseniz!... Paylaşalım lütfen.              

 

Son kararlar adına    

Sırada 25 Mart’ta Güney Kore’de gerçekleşek Obama-Erdoğan ikili görüşmesi var

Ve

Hemen arkasından Nisan ayının ilk günlerinde Türkiye’de, Suriye’nin Dostları Grubu toplanacak. Zirvede Arap Ligi ile de biraraya gelinecek...

Arka plandaki yoğun Ankara trafiği derken Obama-Erdoğan ikili görüşmesinde nihai talimatın alınması -çok pardon- finale dair fikir alışverişinin tamamlanmasının akabinde de İstanbul Zirvesi ile ‘işlemin tamamlanması’  aşamasına  mı geçilecek?!  ‘Süre doldu, haydi bakalım Türkiye,  sefer olaa Suriye’ye’!…

Ya da ?!!! İki ucu da -bize doğru- keskin hangi diğer yöntem/ler?!           

İstanbul Zirvesi’nin ardından… Hazır olalım!....          

Bakınız, Sayın Erdoğan’ın çok yakında İstanbul’da yapılacak olan Suriye Zirvesi hakkındaki açıklamasına, aynen şu ifadeleri kullandı;  ‘ bu çalışma ile birlikte inanıyorum ki İstanbul Zirvesi geleceğe yönelik  çok daha farklı neticeleri oluşturacaktır, yol haritası netleşecektir’ (1) ‘Çoook daha farklı neticelerle netleşme’ ! altını çizerek, efendim. Sizde nasıl bir beklenti oluştu?!  

    

 Eşanlı, başka hazırlıklar, çalışmalar da sözkonusu, mesala;  Diktatörleşmiş Esad’ın yerine getirilmeye çalışılan siyasal islamcı, laiklik karşıtı Müslüman Kardeşler Örgütü’nün Suriye Lideri  Shagfa (Muhammed Riyad Şakfa) bakıyorum, aniden bizim TV’lerimizde boy göstermeye,  kamuoyunu hazırlamaya  başlatılıverdi. 

 Dün, bir TV kanalındaydı, ekibiyle birlikte canlı yayındaki Şakfa  aynen şunları söyledi;  * ‘ Evet, Esad’tan kurtulmak için Türkiye’nin artık Suriye’ye askeri operasyon yapmasını istiyoruz, bu gerekli.  Askeri müdahale VACİP hale geldi. ’  ‘Vacip hale’ gelmiş!!! *  '

 Bize'  mi vacip oldu?!      

Arşiv haberlerini hatırlayalım yine;

Fransız haber ajansı AFP, Avrupalı bir diplomata dayandırdığı haberde ‘Başbakan Erdoğan’ın geçtiğimiz Haziran ayında Esad’a , ülkede yasaklı olan –Şakfa ve ekibi kastediliyor- Müslüman Kardeşler Örgütü üyelerini kabineye alması, en az 4 önemli bakanlığı teslim etmesi  karşılığında ‘’ayaklanmaların bastırılması için destekleme sözü verdiği’ yazıldı. (2)
Bu ve benzeri haberler, iddialar diyelim,  akıllara hangi şüpheleri getirir ? 
         

Büyük fotoğrafa bakalım, bir kez daha; Aylardır, yüzbin defa (!) yazdığım-yazıldığı üzere… (3) Arap baharı, ilerii demokrasi adına denilerek ayaklanmalarına göz yumulup,  rejimleri teker teker değiştirilen (elbette giden diktatörleri kimse savunmuyor da yerine gelene bakınız)  ülkelerin neredeyse tamamında,  iktidara; laikliği şiddetle red eden, düne kadar radikal islamcı söylemlere sahip çıkan Müslüman Kardeşler Örgütü’ne mensup isimler getirildi. 

Tunus, Mısır, Libya başta olmak üzere, halklar, adeta copy-past şeklinde Müslüman Kardeşler Örgütü mensuplarına kurdurulan, üstelik isimleri de aynı ‘Adalet Kalkınma Partisi’ olan  partilerin insaflarına terkedildiler.

Derken, çeşit çeşit ‘radikal islamcı gruplar’ siyasi sahnelerin önüne gelmeye başladı ve bugün artık  o ülkeler iç savaşın , parçalanmanın eşiğindeler.

Şimdi  Suriye’de de iktidara getirilmeye hazırlanan Müslüman Kardeşler Örgütü’nün Suriye lideri Şakfa da ( okuduğuma göre ) çok beğendiği AKP ile aynı adı taşıyan ve de diğer Arap isyalarındaki ülkelere hükmetmesi sağlananlar gibi, bir  Adalet Kalkınma Partisi daha kurmak üzereymiş!   ( Haberi birkaç ay önce okumuştum, belki de çalışmalarını tamamlamıştır, artık ! )

Copy-past siyasal islamcı yönetimler, copy-past parti isimleri ve de kopyala-uygula ‘aynı’ zihniyet. Sonuç, diğer Arap baharındaki ülke örneklerinde olduğu üzere iç kargaşanın, kaosun daha da büyümesi olmayacak mı?  (4)          

 

Uzun lafın kısası…  

Girişte belirttiğim gibi, baş döndürücü gelişmeler gösteriyorki 

Suriye için de time over, süre bitti,  siyasal islamcı imparatorluğun Suriye ayağını düzenlemeye ve burnumuz dibinde ateşin iyice yükselmesine sıra geldi        

Nisan ayı ile birlikte...

 

Özellikle Nisan- Ağustos arasında Dış politik gelişmeler, olaylar ve de çok yönlü etkileri  hepimizi çook  çok daha yakından ilgilendireceğe  benziyor, mecburen!          

Hazır mıyız?!                           

 

***          

 

YENİLEME: 26 MART 2012    

 

'Seyirci kalamayız, beklemek, müdahale etmemek mümkün değil' 

Erdoğan, Obama görüşmesinde Suriye öne çıktı. Başbakan Erdoğan, “Seyirci kalamayız, beklemek, müdahale etmemek mümkün değil” dedi. Obama, “Suriye’de meşru bir yönetime geçiş sürecinde Türkiye ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diye pekiştirdi.

* Erdoğan Tahran'a geçerek 28-29 Mart tarihlerinde İran'a resmi bir  ziyaret yapması planlandı. Erdoğan, bu ziyaretle ilgili olarak, "Kore dönüşü İran ziyaretim ağırlıklı olarak Suriye ile ilgili olacaktır" dedi.  (*)            

 

***      

Suriye'de Esad'ın gitmesi konusunda anlaşma sağlansa da asıl sorun 'Esad sonrası'nın öngörülememesi-ve de- Esad'ın hangi yöntemle indirileceğine dair görüş ayrılıklarının sürmesi... Haberler gösteriyorki  son pazarlıklar devam ediyor. İzleyelim bakalım, ey değerli okur...  

(zaten izlemek dışında başka yapacağımız ne kaldı ki ?! )            

(*)

http://haber.gazetevatan.com/seyirci-kalamayiz/438908/1/Manset http://www.hurriyet.com.tr/planet/20200399.asp                             

 

 

***      

YENİLEME: 30 MART 2012  

Kritik bir zirve daha tamamlandı! Tahran görüşmelerinin ardından... Bir sorum var sizlere, kapalı kapılar ardında acaba  şöyle bir anlaşma mı sağlandı?  İran, Suriye'ye müdahaleye şartlı ikna oldu ve dedi ki ; '' sahne önünde sert çıkış yapsamda sahnenin gerisinde anlaştık, ben başka tarafa bakar gibi yaparken (!) siz-ler devam edin ama  nükleer programım ve yaptırımlar konusunda da  malum tarafların geri adım atması şartıyla... Ve de Esad  sonrasında.....''

Şimdi, ben, neye göre böyle bir çıkarım mı yapıyorum;  bazı aracılar (!) bazı açıklamaları değerli bazı (!) partnerlerine ''rağmen'' yapamazlar (bknz bazı ! son açıklamalara ) dolayısıyla da o aracıların açıklamalarındaki satır aralarında pek değerli partnerlerin de seslendirmelerini görmek mümkün olabilir!  Seul'den Tahran'a giden sarı zarfta zaten bu teklif  mi vardı yani 'İran'ın nükleer programına' şartlı destek, 'esneme'de diyebiliriz ( esneme kelimesi, Seul zirvesindeki önemli hangi başka diyalogları, teklifleri hatırlattı ? demek ki duruma göre esnemek mümkün! detay için aşağıdaki haberlere bakınız ) İran'ın da  buna karşın (başta Suriye'ye müdahale ve .....) konularında taviz vermesi pardon yine esnek davranması, söz konusu mu acaba?! 

Neyse, az kaldı... Önümüzdeki haftalarda, en geç birkaç ay içinde, şu son birkaç günün kapalı kapılar arkasında yapılan tüm anlaşmalarının izlerini Suriye'ye yönelik alınacak yeni kararlarda göreceğiz, anlayacağız!       

Sırada İstanbul zirvesi var. (1 Nisan 2012 de...          

 

***  

Ve

Gündemden  bazı haberlere bakalım;    

 

*

Nükleer İran’ın da hakkı

Tahran’da Ahmedinecad ve dini lider Ali Hamaney ile bir araya gelen Erdoğan, şunları söyledi: “Başta Suriye olmak üzere bölgesel konularda görüş alışverişinde bulunduk. Her türlü istikrarsızlık unsuru bölge ülkelerinin tümünü birden etkileyecek. İran’da bunu dile getirdik. İran’ın nükleer programıyla ilgili tavrımızı Tahran antlaşmasıyla ortaya koymuştuk. Brezilya ile bu adımı attık ve bu kararlılığımızla sürdürdük. Haklılığımız bugün
ortaya çıktı. Hamaney, ‘Bizim fıkhımızda, şeriatımızda kitle imha silahı kullanılmaz’ diyor. Bunu söyleyen bir insanın bu ifadelerinden sonra ben ‘İran nükleer silah yapıyor’ iddiasında bulunamam. Aynı şeyi Cumhurbaşkanı da teyit
ediyor. Barışçıl amaçla nükleer programı uygulama hakları yok mu?”      

 

 http://haber.gazetevatan.com/suriye-icin-umidim-yok-olumler-suruyor/439896/1/Gundem            

 

***    

Esneklik !

ABD Başkanı Barack Obama, Güney Kore’nin başkenti Seul’de Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ile yaptığı görüşmede açık olan mikrofonun azizliğine uğradı. Obama, Medvedev ile görüşürken mikrofonun açık olduğunu fark etmeden iki ülke arasında krize neden olan füze kalkanı konusuyla ilgili “anlayış” istedi. Obama Kasım’daki başkanlık seçimlerini kast ederek Medvedev’e ”Bu benim son seçimim. Seçimden sonra daha fazla esnekliğe sahip olacağım” dedi. Medvedev de ”Anlıyorum. Bu bilgiyi Vladimir’e (Putin) ileteceğim” diye konuştu. Obama’nın bu sözleri rakiplerini kızdırdı. Cumhuriyetçilerin en güçlü başkan adayı Mitt Romney, ”Başkan bize füze savunma sistemimiz konusunda niyetinin ne olduğunu söylemiyor” dedi .  

 

 http://haber.gazetevatan.com/acik-mikrofon-obamayi-yakti/439510/30/Dunya      

 

*** '

Esneklik'in olası kapsama alanına dair ABD medyasından;  

The Weekly Standard/Robert Zarate and  Jamie Fly.... 'President Obama didn’t intend the world to hear him tell outgoing Russian president Dmitri Medvedev that he’d have “more flexibility” to accommodate the Kremlin’s concerns about missile defense and other issues after the election in November. But as his now infamous meeting with Medvedev in Seoul drew to a close on March 26, a hot microphone caught the president saying just that, adding: “On all these issues, but particularly missile defense, this can be solved, but it’s important for him”—by which he meant incoming Russian president Vladimir Putin—“to give me space.”In the days that followed, congressmen and commentators rightly wondered on what other critical issues the president might show “more flexibility” if he were to win a second term. Might the president offer concessions to Iran rather than stand firm in his insistence that a nuclear Iran is unacceptable?...' The microphone mishap suggests that Obama has not been sobered by hard experience ....

Makalenin devamı için; 

http://gulerkomurcu.com/index.php?option=com_content&view=article&id=397:the-microphone-mishapand-more-flexibility&catid=4:sectiklerim&Itemid=4

 

***

Obama, Hamaney'e mektup gönderdi

İranlı muhafazakar milletvekili Ali Motahari, ABD Başkanı Barack Obama'nın İran'in dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'e gizli bir mektup göndererek, İran ile doğrudan görüşme çağrısında bulunduğunu ileri sürdü.

http://yenisafak.com.tr/Dunya/?i=362978

 

***

Hamaney Obamayı övdü

İran'ın dini lideri Ali Hamaney, ABD Başkanı Barack Obama'yı "savaş tamtamlarını alt etmeliyiz" sözleri nedeniyle övdü.   

http://www.usasabah.com/Siyaset/2012/03/08/hamaney-obamayi-ovdu

 

 

***

YENİLEME; 2 NİSAN 2012

 

İstanbul Zirvesi tamamlandı.

Muhalif grupların çatı kuruluşu (!) Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK), Suriye halkının 'tek temsilcisi olarak tanınma isteği kabul edilmedi ' çünkü SUK'un Müslüman Kardeşler Örgütü gibi siyasal islamcı hareketlerin ağır etkisi altında olması, 'muhalif grupların tamamını içine almaması' birçok ülkeyi kaygılandırıyor, bence endişelerinde de çok haklılar. Bu yapıdaki SUK'u tek temsilci olarak kabul ettirmek isteyenler, destekleyenler şimdi hangi yolu zorluyacaklar?! ( Laiklik karşıtı, radikal söylemleri, yaptırımları ile diğer Arap isyanlarındaki ülkelerde vitrinde olan Müslüman Kardeşler Örgütünü içeride-dışarıda destekleyenler 'kim-ler', hepimiz biliyoruz... Diktatör Esad'ın gitmesine itiraz etmemek yerine bu örgütün gelmesini kabul etmeyi gerektirmiyor. )

Annan planı ile kısa bir süre daha devam etmeye karar verildi, Esad'a 10 Nisan'a kadar süre verildi. Bu arada direnişlere maaş bağlanıp, verilen lojistik desteklerin artırılması sözkonusu!

SUK  ittifakı merkezli Suriye stratejisi giderek çıkmaza giren AKP Hükümeti ise İstanbul Zirvesinde kendi yol haritasının başarısı adına istediklerini pek elde edemedi.

An itibarıyla

Son gelişmeler de gösteriyor ki

Bölgede artık, başağrısı bahane daha da açıkçası 'yeterli gerekçe yok ise, derhaal yaratılır ! ' günleri başlamış durumda

Her çeşit fevkalade gelişmeye

Hazır olalım!

Bakalım

Komşuda pişenden, pişirilenlerden

Bize ne düşecek?!

 

***

1) http://www.sabah.com.tr/Gundem/2012/03/17/tampon-hazirligi

2) http://dunya.milliyet.com.tr/-erdogan-dan-musluman-kardesler-teklifi-/dunya/dunyadetay/30.09.2011/1444764/default.htm

3) http://gulerkomurcu.com/index.php?option=com_content&view=article&id=213:bana-baka-bir-film-tavsiye-eder-misiniz&catid=1:benm-yazilarim&Itemid=2

4) ACİL BİR TAHSİLATÇI BULUNA…   http://gulerkomurcu.com/index.php?option=com_content&view=article&id=147:aciil-bir-tahsilatc-buluna&catid=1:benm-yazilarim&Itemid=2