Halk ayaklanması açılımı ile

Erdoğan seçimi garantiledi  

2 Şubat 2011

Tunus, Mısır, Yemen, Lübnan, Sudan’daki dikta yönetimlere karşı yürütülen halk ayaklanmaları ‘açılımı’ gözüken o ki en fazla Erdoğan’ın (ve de AKP’nin) işine yarayacak. ..Nedeni de ortada, oyun kurucu dikta yönetimiyle idare edilen ve yönetici ailelerin yolsuzlukları, baskısı altında diz çöken halkların radikal islamcı örgütlere, radikal cemaatlere katılımınından endişe duyup, eski ortaklarını sahneden indirip, yerlerine ılımlı islam modelinin taşeronlarını taşımaya başladı, ılımlı islam rejiminin rol modeli olarak da Türkiye, AKP’e ve de özellikle Erdoğan’a önemli misyonlar yüklediğini açıkça tüm dünyaya ilan etti. O halde?! Oyun kurucu geniş bölgede bu önemli değişiklikliği yapar iken, böylesine önemli misyonlar yüklediği Sayın Erdoğan’ın ve de AKP’nin Haziran seçimlerinde en ufak bir başarısızlığını ya da iktidar gücünü kaybetmesini göze alabilir mi? A la maz. Malum ülkelerdeki halk ayaklanması açılımının Türkiye’ye etkisi bana göre açık ve net bu bağlamda olacaktır; oyun kurucunun beklentilerine/ etkilerine bakılırsa, Haziran seçimlerinin galibi şimdiden bellidir efendim… AKP açık ara iktidarda devam.

Devamını Oku

 3 senaryo...

26 Ocak 2011
Aziz vatanımda, AKP’nin uzun yıllardan sonra tekrar dillendirmeye başladığı Başkanlık sistemi projesine dair nabız yoklamaları ‘alıştıra, alıştıra, üfleye, üfleye’  devam ediyor. Madalyonun diğer yüzü, kaçınılmaz uzantısı ise  ‘eyalet istemine’ geçistir ki açılım adı altında dile getirilenlere bakıldığında bu çok daha fazlası demektir ve   Anayasa’nın değiştirilemez ilk 3 maddesini kabul eden bizler için  asla onaylanamaz bir girişimdir. Öte yandan... Kulis haberlerine bakılırsa tartışmalarla eşanlı olarak, Haziran seçimlerinin ardından aktive edilmek üzere, gerekli değişikler için hukuki alt yapı hazırlıkları da tamamlanmak üzere.

 

Opus Dei-Gülen Hareketi benzerliği 

   

22 Ocak 2011 

Katolik dünyasının  temsilcisi konumunda olan, Vatikan’da tek söz sahibi (iddialara göre de kutsal mafya olarak da adlandırılan) Opus Dei Tarikatı ile Fetullah Gülen Hareketi’nin birbirine çok benzediği tespitini yapan bizzat  Gülen hareketinin içinde olan Prof.Niyazi Öktem.

Şimdi sizlere, Öktem’in Kasım 2010 tarihinde Truva Yayınlarından sunulan ‘İnanç sarmalında Batı Dünyası ve Karşılaştırılmalı  Gülen Hareketi’ isimli kitabından  alıntılar (ve de unuttukları çok önemli bir detayı) sunacağım ;

Devamını Oku

 Falciani listesi ve sıradaki…    

 

20 Ocak 2011 

İçinde bulunduğumuz dönemde, istihbarat savaşlarının ön bahçesinde kullanılan yeni araçlar arasında en medyatik olanı şimdilik! ‘Wikileaks…’ Gözüken o ki Wikileaks modeli dalga dalga yayılarak, emsal oluşturup,  onlarca taklitini de sahneye çekerek savaşı iyice tetikleyecek…  (Devler ligindeki sevgililer çarpışır iken  biz ölümlülerde bu arada neler neleer öğreniyoruz?!)   

Medyaya düşen haberlerden son bir örnek;  

Devamını Oku

 

Sansürlenmiş bir mesaj ve

‘hile ile savaş’ süreci…

  

20 Ocak 2011/İstanbul

 

Hukuksuzlukların, adaletsizliklerin, haksızlıkların sağanağında, pusu üzerine pusu beğen hallerinde… Mücadele vermek zorunda kaldığınız tüzel  ve de özel şahısların vuruş pardon duruş tarzına bakınca bazen şaşırmamak elde olmuyor! (evet şaşırıyorum çünkü hala etik/eşit koşullarının geçerli olması gereğine inanıyorum, ne yapalım biraz romantiğim galiba!)

 

Ben bu son 3 yıllık sürecime (aslında bu sürecin bir biçimde hepiniz madurusunuz ey izleyici okur) bir de  isim verdim;

‘hileye karşı savaş’ süreci…

 

Şimdi,  ‘hile ile  savaşanların’ sürecinde,  'hileye karşı verdiğim savaşımdan'  kısa bir kesit sunmak istiyorum;

 

Efendim, Mart 2010 tarihinde Hürriyet Gazetesinde  ‘Guide to Ergenekon’ isimli bir
rapor yayınlandı. Raporu hazırlayan Open Source Center kısa adıyla OSC, (www.opensource.gov) ABD Hükümetine açık kaynaklardan derleme yaparak raporlar sunan  özel bir birim.

 

Devamını Oku

Önemli bir fotoğraf...Korku hipnozu   

 

....Şimdi, genel gündemin irdemelerini sonraki yazılara bırakıp, özelden tüzele sizlere aktarmak istediğim önemli notlar var efendim, bir; bazı gazetelerde yazıldığı gibi, ‘TSK ve Başbakanlığa ya da MİT’e ait benim evimde tek bir gizli/özel/yasak belge/dosya BULUNMAMIŞTIR, bu değerli kurumların benim üzerimden yalan haberlerle yıpratılmak istenmesinin değerlendirmesini de yine sizlere bıraktım. İlaveten benim hiçbir illegal/yasadışı yapıyla bağlantım yok, ol-ma-ya-caktır da, dolayısıyla evimde yasadışı hiçbir belge de yoktu, olmayacak.’ (hakkımdaki iddialarla ilgili adalete güvenerek sonucu bekleyelim). Bu yönde yalan-iftira dolu haberler yapan malum medya organları ki bu konuyu da ‘gereğinin yapılması üzere’ (sonsuz güvendiğim) yüce Türk adaletine havale ettim.
Ve... Gelelim özelden tüzele asıl önemli konuya; bu birkaç gündür bendenize gelen yüzlerce mesaj arasından seçtiğim bazı yorumlar, Türkiyemizde şu anda malumlarinca üzeri örtülmek istenilen çok ciddi ve de endişe verici bir sosyolojik gerçeği ortaya koyuyor. 

Aşağıda okuyacağınız mesajlarda beni özne olmaktan çıkarın lütfen ve sokaktaki masum vatandaşın yaşadığı derin tedirginliğin, güven bunalımının, üzerinde hissettiği baskının ulaştığı ürkütücü durumun fotoğrafını çekiniz.
Korku hipnozuyla getirildiğimiz durumun vehametine bakınız;

Devamını Oku

 

‘Milli’yim demek mi daha tehlikeli? PKK’yı övmek mi? 

Haftalardır sorup duruyorum; bugün ‘milli’yim, vatanseverim demek mi daha tehlikeli yoksa PKK’yı övmek mi?
Sokaklarımızda bölücü örgüt PKK taraftarları halkı isyana teşvik edici söylemlere böyle devam mı edecekler? Malum partinin vekilleri açık açık Güneydoğumuz’da ‘serhildan’ başkaldırı çağrısı yapıyor, kardeşi kardeşe düşürmeye çalışıyorlar. Artık terörist başına ‘Sayın’ diyenler kimsenin garibine gitmemeye mi başladı? Buna karşın ‘Vatanımı böldürmem’ diyen, milli, yasalarına bağlı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ne hallerde?

Son olana bakın, cevabı alın;

Çoook medeni Avrupa Divanı, dün, PKK’yı terör örgütü listesinden çıkardığını açıkladı. Kanlı terör örgütü PKK artık aleni demokrasi aşığı !!! Avrupa’da Türkiye aleyhine, on binlerce şehidimizin kemiklerini sızlatıp, istediği her türlü bölücü propandayı sürdürüp ilaveten yasal olarak mal varlığı edinebilecek, özgürce organizasyonlar yapabilecek.

DİKKAT:

Devamını Oku