7 yıl...

Ve işte 6 Kasım 2015 tarihinde oybirliği ile alınan Yargıtay'ın kararı ile yurtdışına çıkış yasağıM kaldırıldı...

Özgürce kanat çırpacacağım yine..Haksızyere elimden alınmış seyahatetme özgürlüğüm nihayet iade edildi.. (g.k)

 

Yurtdışına çıkış yasakları kaldırıldı...

11 Kasım 2015

 Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Ergenekon Davası'nda yargılanan 87 kişinin talebini kabul ederek yurtdışına çıkış yasaklarını kaldırdı.

Yargıtay 16.Ceza Dairesi, 6 Kasım 2015 günü oybirliği ile alınan karar ile da aralarında Güler Kömürcü, İlker Başbuğ, Tuncay Özkan, Dursun Çiçek ve Fatih Hilmioğlu'nun da olduğu (toplam 260 sanıktan) 87 kişinin yurtdışı yasağı kaldırdı.

- Kararda şu ifadelere yer verildi:

Devamını Oku

 Bu isme dikkat; Ahmet Davutoğlu...

 

29 Ağustos 2003 yılında AKŞAM Gazetesi nde yayınlanan makalemdir..

Bazı insanlar benim için pusulanın ters ucu gibidirler, yani, onlar
aksi yönü gösterirler, onlar ne derlerse tam tersini yapmak gerekir.
Demirel önceki gün buyurdu;

Devamını Oku

alttaki köşe yazimi kaleme aldiktan yaklaşık 7-8 ay sonra gözaltina alinip, Ergenekon davasina dahil edildim... Fazla detay vermeme gerek kaldi mi ey anlayışlı okur?! (g.k)

 

F Tipi Cemaat tasfiye mi edilecek, tasfiye mi edecek?

29-03-2007 tarihinde AKŞAM Gazetesinde yayınlanan makalemdir...

 

  • Konumuz; 'F tipi aktif cemaatçi bir ekibin Emniyet Müdürlüğü içinde hızla örgütlenip, devletin diğer birimlerinden bağımsız hareket etmeye başladıkları iddiaları ve bu durumun devletin bekasını da ilgilendiren nitelik kazanması. İddialara göre Emniyet içindeki bu 'F tipi' ekip, AKP Hükümeti ile askeri karşı karşıya getirme çabalarına da girişince, Hükümet, Emniyet içindeki söz konusu bu ekibi tasfiye etme-etkisizleştirme kararı almış... F tipi ekibin ise şu günlerde 'sıra bize geldi' endişesi içinde oldukları öne sürülüyor.

    Devamını Oku

11yıl önce yapılan bu ikazın sonucunu şimdi... Hep beraber, gördük!

Askeri kripto sistemini kim hazırlar?

TÜBİTAK’ta kadrolaşma neden önemli?

14 Ekim 2003 tarihinde AKŞAM Gazetesinde yayınlanan makalemdir…

 ..Konu başlığımız TÜBİTAK. 40 yıl önce kurulan Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırmalar Kurumu (TÜBİTAK) ‘bilim-teknoloji üretir, özerk bir kurumdur. Bilim Kurulu vardır, TÜBİTAK’ı bu kurul yönetir, başkanını seçer. Yasa gereği de direkt Başbakan’a bağlıdır. Kurumun hassas işlevi nedeniyle de mutlaka siyasetten uzak kalması gerekir. Ve şimdi, ‘’bazı’’ AKPliler TÜBİTAK’a el attı, bilimi siyasallaştırmak, bilim adamlarını öncelikle de kurumun tepe yönetimi Bilim Kurulu’nu baştan aşağı değiştirmek istiyorlar

...

Devamını Oku

 

Uykusuz geceler başladı

 

28 Haziran 2012

Suriye bataklığına gireceğiz artık, zil çaldı !

Kura, zaten çoktan çekilmişti, piyangoyu elbette Sultanımız, ‘Hero’muz kazandı !

O’nun bu yeni süreçteki güç teorisi savaş dinamiğine kilitlenmiş vaziyette...

Devamını Oku

 

Erdoğan kendi hanesine + 1 yazdı

Ancak... Hepsinden önemlisi ....

19 Haziran 2012

 Konumuz; Erdoğan ile Cemaat (‘ Cemaatin önde gelen bazı isimleri ile Erdoğan ’ demek daha doğru, genelleme yaparak konuşmaya daima karşıyımdır) arasındaki çekişme, güç paylaşımı kavgası… Evet, hakkını vermemiz gerekir, yaptığı son akılcı hamle ile Tayyip bey kendi hanesine artı 1 daha yazdı. Hepsinden önemlisi, muhafazakâr seçmenin kendi içinde önemli bir sorgulama başlatmasını sağladı. Nasıl mı?

Devamını Oku

 

 

Dil sürçmesi , akıldakinin söze kaçması 
Referansı din olan yeni bir anayasa mı?

9 Mayıs 2012
 YENILEME: 11 Mayıs 2012

Önceki gün… (1) Türkiye Cumhuriyeti  Başbakanı  Erdoğan,  yeni Anayasa süreciyle ilgili açıklamalar yaparken  ‘’TEK DİN’’ ifadesini kullanınca kamuoyunun bir kesiminden büyük tepki aldı;  ‘Bu sözler,  laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni  ‘dine’  bağlamaya kalkmaktır  ve Türkiye Cumhuriyeti  Vatandaşlarını  tek dini benimsemeye mecbur bırakmak,  laikliği  silmek demektir ki bu da açıkça Anayasa’yı  yasaları çiğnemektir, suçtur ve de devletin “laik” yapısını değiştirmeye kalktığınızda bu toplum bölünür , burası Lübnan’dan beter olur’’ itirazları yükseldi.…  Bu açıklamasının üzerinden 1 gün geçtikten,  kamuoyunun ilk tepkilerini aldıktan, nabzı ölçtükten  hemen sonra ise Erdoğan  ‘’ tek din sözüm dil sürçmesidir’’ deyiverdi.  Yeni Anayasa çalışmalarından bahseder iken  ‘tek din’ ifadesi  sadece dil sürçmesiymiş!  Peki…  Şimdi,  bakalım ;

Devamını Oku