Chicken feed... Stratfor... Gözden kaçanlar!
12 Mart 2012
YENİLEME: 3 MAYIS 2012
Chicken feed; istihbarat dünyası terminolojisine göre (*) hasım bir servisi yanıltıcı bilgilerle beslemek, müteakip yanıltma malzemesi ile (argo) yemlemek ... Stratfor’un özel belgelerinin hacklenip deşifre edilmeye başlanması derken… ‘Yemleme’ metodunun çağrıştırdıklarına gelince…
...
Biraz… Uzun bir yazı olabilir, umarım ilginizi sıcak tutabilirim; .
Stratfor, son yıllarda, yüzlerce benzerinin ismini duyduğumuz ‘özel istihbarat şirketlerinden’ en medyatik olanı. Servis verdiği müşterileri arasında resmi kurumlarda var, özel sektörden firmalar
da… Bilgi toplama ve değerlendirme ağırlıklı çalışmalar yapıyorlar.
Stratfor, talebe göre istenilen bilgileri kimi kadrolu uzmanları, kimi de 006.5 serisi heyecanlı ürün modelleri (!) pardon ‘gönüllü’ kaynakları aracılığıyla toplayıp, müşterisine rapor ediyor. Dolayısıyla da ‘özel’ istihbarat şirketi Stratfor’a bu çerçevede gizem, giz katmak son derece abartılı olur. Stratfor zaten yapması gerekeni, beyan ettiği işini yapıyor, bunda şaşılacak ne taraf var?
Adamların işi bu, adı üzerinde ‘ö z e l istihbarat şirketi’, kendilerini ‘tekstil firması’ diye tanıtıp örtülü casusluk faaliyeti yapmıyorlar ki! ‘Bizim işimiz isteyene ücret karşılığı analiz ve bilgiler, istihbarat sunmaktır’ diyorlar, yapıyorlar da.
Stratfor’un kartvizitli , kimlikleri açık elemanları, kamuoyuna tanıttıkları kadrolu uzmanlarıda ‘aleni’ işlerini yapıyorlar, ‘covery story’ sahibi değiller ki! Burada da bir gizem ya da şaşılacak bir taraf yok. Evet, şimdi gelelim bu ‘derin posta’ servisinde birçok kişinin gözünden
kaçırılan, dikkatinizi çekmek istediğim bölüme…
Efendim, yıllardır benzer haberleri (de) izleyen bir gazeteci ve de duyarlı bir okur-yazar vatandaş olarak bence asıl irdelenmesi gereken 2 önemli husus var, bir;
Devlette, (Ankara’da veya devlet adına yurt dışında) önemli makamlarda bulunan bazı
isimler ve de bu önemli görevlilerin çook değerli bazı ‘resmi danışmanları’ acaba Stratfor vb özel (ya da diyelim ki tüzel !) istihbarat şirketlerinin elemanları ile konuştuklarında bırakınız
stratejik bir bilgiyi, ‘bugün bizim bakan M bey’in canı çok sıkkın, şeker hastası olduğunu öğrendi’ veya ‘C ile B bürokrat –birlikte- dün akşam bize yemeğe geldiler, B bürokrat oğlunu yurtdışına okula gönderemediği için üzgündü, saatlerce başımı şişirdi’ ya da ‘A kurumun genel müdürü F bey randevularına hiç vaktinde gelmiyor, kızıyorum’ gibi günlük, olağan kulisleri dahi
paylaşsalar bu bilgilerin karşıdaki profesyonel için ’son derece değerli biyografik istihbarat verisi, kişilik analizleri dosyalarına malzeme oluşturacağını’ bundan ötürü de… .
Ağızlarından çıkan her kelimenin hatta kullandıkları saatin markasından, taktıkları kravatın rengine
kadar karşısındaki profesyonel tarafından harfi harfine kayıt altına alınıp, dosyalara gireceğini sonra da ‘bu bilgiye talipli olan meçhul müşterilere servis yapılacağını’ bilmezler mi?
Servis yapan açık, sır yok, özel bir şirket peki servisi alan müşteri-ler kim?
Ve bilginin ‘kullanım-işlenim’ alanı ne?! .
Bakanın şeker hastası olması, bürokratın oğlunu yurt dışına eğitime göndermek isteyip,
gönderememesi, diğerinin kolundaki pahalı veya ucuz bir saat dahi karşıdaki profesyonelin müşterisinin talebine göre ‘hedef profile dair çeşit çeşit analizler oluşturulur iken’ son derece değerli, altından kıymetli verilerdir.
Stratejik bilgilerin önemini ise zaten söylemeye gerek yok.
Nitekim; bizim Padişahın pardon önemli bir büyüğümüzün yüksek egosu, çabuk sinirlenmesi, kinci olması gibi bazı davranış özellikleri de ‘kimi- !- yabancı uzmanlar’ için üzerinde yönlendirme yapmaya
müsait izlere dönüşmüştür, yıllardır... Mesala; ‘padişah çabuk kızıyor, ama öfkesi hemen geçiyor ve öfkesi geçince de pişmanlık duyup, taviz veriyor.’ O halde? ‘önce kontrollü kızdırın ki sonra tavizi
koparıverin. !’
Devlette görevi olanlar veya görevlilerin resmi danışmanları, özel de olsa bir yabancı istihbarat şirketinin elemanı ile konuşur iken şayet bu –olası- çalışmaları bilmeden, aklına her geleni
‘dökülüyorlarsa’ ulusal güvenlik adına büyük tehlike sözkonusu demektir. Konuşmayacaklar
demiyorum (bu da oldukça zorlama bakış açısı olur) ama ‘ne konuştuklarını-nereye gidebileceğini’ bilecekler, bilmek, sonuçlarını da hesaplamak zorundalar’ diyorum. .
Stratfor vakasında da görülüyor ki derin postalarda isimleri deşifre olan bazı‘konuşkan’ devlet görevlilerimiz/bazı danışmalar, bu anlamda (tahmin ediyorum öngöremeden!) ciddi
kazalar (!) yapmışlar. ‘Devlet görevlerinde’ olanların bu anlamda ‘kaynak olup- kaza yapma’ hakları olamaz. Postalar ile açığa çıkan diyalogları, ortaya dökülenleri, manipulasyonları bir daha gözden geçiriniz, ne demek istediğim açık sanırım… .
Ve gelelim, irdelenmesi gereken ikinci hususa;
Stratfor ‘un hacklenip yayınlanan postaları üzerinden kime, kimlere ne tür, nasıl bir örtülü siyasi-ekonomik operasyon yapma zemini yaratılacak acaba?
Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahale yapması için bastıran birileri… Kuzey Irak’a dair hesaplamalarda gölge oyunların kurucuları….
Ya daİktidarı elinde tutan iki gücün arasında taraf tutan bazı çevreler… Bu derin postalarının etkilerini kamuoyunu yönlendirmede hangi yönü gösteren ışıklı tabela olarak kullanacaklar dersiniz? .
Zemin ve de zamanlamanın sahipleri ne kadar şeffaf?! .
Dublajı yapanlar kimler? .
Peki bu durumda (elbette espri olsun diye bu son sorumuz!!!) yemlenen ve de yemleme yapan
kim/kimler oluyor dersiniz ey lep demeden leblebi anlayan okur?!
(*)Tanımla ilgili detaylar için bakınız Google Bey’e !...
***
Ve de Stratfor Başkanı Friedman’ın bu açıklamasını
okumanızı tavsiye ederim;
***
YENİLEME: 3 MAYIS 2012
StrategIc Forecast Ing Inc. yani Stratfor’un Başkanı George Friedman Tempo dergisine verdiği röportajda Taraf Gazetesi'ne yüklendi.
İşte, Tempo’ya verdiği röportajda Taraf gazetesine yüklenen Friedman’ın açıklamalarının en çarpıcı bölümleri:
“Bazı kaynaklarımıza, aynı gazeteciler gibi, ‘kimliğini açıklamama’ garantisi veriyoruz. Maalesef hırsızlar, özelimizi çaldı ve Taraf, bu içeriği yayımladı. Hacker’lar e-postalarınızı çalar ve Taraf, bunları yayımlamaya karar verirse, kaynaklarınızı kod adlarıyla andığınız için mutlu olursunuz. Bazı gazetecilerin, hırsızlarla, çalınmış mallar konusunda işbirliği yaptığı bir dünyada, kod adı kullanmak anlaşılabilir bir şeydir.”
“Kalın, uluslararası ilişkilerden sorumlu danışman. ‘Önümüzdeki 100 Yıl’ kitabını yayımladıktan sonra bana ulaştı. Bazı sebeplerle beni Türkiye’ye davet etti. Kalın, benim kim olduğumu çok iyi bilen, yetenekli bir adam. Bana Türkiye siyasetini anlattı. Bu onun işi. Ben de işimi yapıyordum. Bu açık, etik ve iki taraf için de profesyonel bir şekilde yapıldı. Ona büyük saygı duyuyorum.”
“Taraf, Başbakan’ın yaşam süresi konusunda öngörüde bulunduğumuzu söylemek için, çalınmış bir iç yazışmayı kullandı. Bu olay, Taraf’ın sorumsuzluğunun en iyi göstergesi. Bizim bile güvenmediğimiz çalınmış materyali yayımlayarak, Başbakan’ı ve ailesini üzdü.”
kaynak:http://www.medyafaresi.com/haber/79641/guncel-stratfor-baskanindan-tarafa-sok-suclama.html
***
twitter.com/gulerkomurcu