BİR YOKMUŞ HEP VARMIŞ ÜLKESİNDEN MASALLAR-1

Üç kişinin bildiği ne sayılmaz?!

11 Aralık 2011

Gurbetde

Çiftlik evinde ziyaretçisi hiç eksik olmazdı

Gelenin gideninin kokusunda , çok özlediği memleketinin dumanlı dağlarının havasını soluklasa da İlkbaharı, uzun zamandır yaşadığı bu ülkenin adeta sembolüne dönüşmüş olan sincaplar ve  geyiklerle kucaklamak  yine de O’na bambaşka saadetler veriyordu

Baharın nazlı esintili günlerinden birinde...

Sakin başlayan gün, uzaklardan gelen   ziyaretçilerinden aldığı haber ile birden karanlığa büründü Duydukları O’nu alt-üst etmişti

Genellikle söylediklerini, kelimelerini seçerek , gayet kontrollü dışa vururdu

Bu defa duyduklarının şoku içinde  ağzından birkaç cümlenin dökülmesine engel olamadı; ‘..Ülke yıkılsa bu kadar üzülmezdim, bu verdiğiniz haber beni çok üzdü, bu kadar mı kötüymüş durumu?!’  Sonra…

Hemen sustu 

Ne olacaktı şimdi?

Bütün programların bu fevkalade, beklenmedik son gelişmeye göre derhal  yenilenmesi gerekiyordu,
zamana yayılan bazı projelerin öne çekilmesi şarttı artık

Biraz önce aldığı kritik haberin geçmiş öyküsüne hakimdi ama… Bu denli hızlı ilerleme de beklemiyordu

Derin bir nefes daha aldı 
Hislerini bir nebze geriye atıp, aklını öne çekince

Biraz rahatladı

Elbette, bu yeni major gelişme, sonuçları itibarıyla  coğrafi anlamda da  çok geniş bir bölgeyi etkilecekti   ama 
tüm ihtimal hesaplarını oradaki dostları onlarla mutlaka paylaşacaktı nasıl olsa, her zaman yaptıkları gibi!  

Pencereden bahçeye baktı

Sincaplar saklambaç oynar iken

Bir daha, bir daha derin derin iç çekti  

Gözünün önüne ‘biraz önce üzücü sağlık haberlerini öğrendiği O şahıs’ ın vizyonu geliverdi , dua etti  O’nun için de!!...

Ahalinin aylar sonra öğrenebileceği o haberi , neredeyse 7 ay öncesinden öğrenmişti , o bahar günü Tüm hazırlıklara da o an itibarıyla başlandı , orada, uzaklarda... 

 

***

Bir kısa öykü/masal da diyebiliriz, denemesi okudunuz ey değerli okur…

Aylar önce , sıradan bir Pazar günü, öğleden sonra uykusunda  gördüğüm bir rüyayı,  öyküleştirdim sizler için. Asık suratlı , bol dedikodulu gergin gündeme gerçeküstü bir not  düşerek!

 ‘Aylaaar önce gördüğün bu rüyayı   neden aylarca bekleyip şimdi öyküleştirdin’ diye sorar iseniz Gördüğüm birçok rüya gibi, fikr-i takip (rüya takibi demek daha doğru galiba) dolabıma kaldırıp

Kısa bir süre önce

Gündem  dejavu yaşatmaya başlayınca

Rüya da birden  manalanmaya başlayıverdi !   

Bu rüyada geçen olaylar, ‘ileriye dönük’  nasıl  yorumlanabilir? 

Kaç çeşit rüya vardır?!!!!

Yorumdan yoruma cevaplar da değişir elbet!   

Hayrolsun!…