Meraklısı için; sözün bittiği yerler...
25 Ekim 2011
3.dünya savaşının patlamasına ay saymaca başlamış iken bizim bir grup necip vatandaş ise format yemiş beyninde bölünmeyi tamamlamış, sınırları tartışmaya açmış vaziyette!
....
Sadece burunların bir milim ötesinin tartışıldığı bu kısır gündem içinde…
Canım çoook sıkılıyor.
Bir de bazı takıntılarım oluşmaya başladı şu günlerde! Mesala; özellikle uğursuz son bir hafta içinde, 26 askerimizi şehit verip hemen ardından Van’da depremde kaybettiğimiz yüzlerce vatandaşımızın acısı yüreğimizi kanatmaya devam ediyor iken… Sosyal medyada yapılan yorumların içinde ‘artık sözün bittiği yerdeyiz’
cümlesini, milyon defa! tekrar tekrar okumak tüylerimi diken diken ediyor. Söz bitti anladık (sanalda!), söylediniz, rahatladınız, sonra, ima edilmek istenen ne?! İtiraz ettiğiniz konularda siyasi proje, stratejik akıl ile kalıcı çözüm, yasal vatandaşlık hakkını kullanıp protesto yöntemleri geliştirmek mi?! Ben açıkçası ‘sözün bittiği’ nakaratı ile neye vurgu yapıldığını anlamıyorum, daha açıkçası anlamak vatanımın menfaatine uygun olmadığı için ‘düşünmek’ dahi istemiyorum. Diğer takıntılarımı da bilahare paylaşırız!
Tamam, kendi kendime söylenmeye ara verdim; elbirliği ile bozduğumuz kainatın dengesinin hediyesi, bundan böyle doğal afetler, depremler, yanardağ patlamaları, sel, tsunami ve benzeri felaketlerin peşi sıra yaşanacağı
bir dünyaya hazır olmamız gerektiğini, (Hz Süleyman, King Solomon der ki ‘ne yaşandı ise yaşanacak olan da o dur’, bakınız tarihin sayfalarına, benzer süreçlere… Ne demek istediğim ortada!) eşanlı , tüm dünyanın açlık, kıtlık belası ile boğuşmaya başlayacağı, oyun kurucunun, bırakın sömürge yapmaya çalıştığı ülkeleri, başta kendi topraklarında üç beş yıl içinde sefalete yoksulluğa isyan eden yüzbinlerin ayaklanması ile başa çıkamayacakları, ayaklanmaların dalga dalga tüm dünyayı etkisine alacağı, etnik
vb kaşımaların ötesine geçilip yoksulluğun toplumları ters yüz edeceği, savaşların artık sadece ‘petrol’, enerji kaynakları için değil, küresel açlık-kıtlığın tolere edilemez boyuta ulaşmasından ötürü ‘tarım alanlarının’ birincil çarpışma nedeni oluşturacağını, terörün yalnızca kırsalda değil, kentlerin varoşlarında, arka sokakları teslim
alacağı vb teorilerini … (1)
Buyrun, meraklısı için, sözün bitti yer.
Hayır, daha fazla detaylandırmadan, ‘mevcut an’a miyop bir bakış atacağım. (Evet, bugünden yarına bakınca, filmin sonu bence de bu, dilerseniz fütüristlerin ilgili yüzlerce makale, analizini sıralarım, efendim! )
Vahşi Kaddafi’yi vahşice öldürenlerin fotoğraflarında dönüştürülmüş, yeni robot-insan-canavar manzaralarının yansıması vardı. Reflekslerinin yüzde 80’i robotlaştırılmış, yüzde 10’u insani, yüzde 10’u ise laboratuvar hatası eror veren 3.tür bu modelleri yukarıdaki gelecek fotoğrafında nereye konumlandıracağız?
İşte size sözün bittiği bir yer daha!
Şimdi, yoruma ara verip, gündeme kuş bakışı yapalım;
Tunus’ta seçimler oldu, bugünkü sonuçlara bakılırsa iktidara ‘Müslüman Kardeşler Örgütü’nü örnek alarak doğan En Nahda Partisi geliyor.
Libya’daki ‘Müslüman Kardeşler’ örgütünün mensubu olan geçici yönetimin lideri önceki gün
yaptığı açıklamada, ılımlı islamcı idare biçimi kabul ettiklerini, bundan böyle şeriat kurallarına göre
yönetileceklerini söyledi. 1 Haziran 2011 tarihli yazımda da detaylarıyla belirttiğim gibi, oyun kurucu Arap isyanlarındaki tüm coğrafyanın yönetimi için açtığı ihaleyi gözüken o ki Müslüman Kardeşler Örgütüne vermiş ve tüm bu coğrafyada, Tunus, Libya, Fas, Cezayir , Mısır’da (mevcut diktatörlerin raf ömrünün
dolmasından ötürü) isyanlardaki kitleye tek çatı altında hizmet sunulmasını onayladı!
Radikal islamcı gruplara karşı iki ton açığı Müslüman Kardeşler Örgütü, aman ne yaratıcı alternatif politika!!! Bravo oyun kurucu! (2)
YENI COPY-PAST SIRASI SURIYE’DE…
Son olarak… Raf ömrü dolan bir başka diktatör, Esad’ı geriye çekmelerine az kaldı. Esad’ın yerine getirilecek isim şimdiden belli. Sakın, kim olabilir diye artık sormayın, formatı biliyoruz; Esad’ın yerine geçmesine kesin gözüyle bakılan (ve bu arada tüm coğrafyada büyük satranç
masasına oturtulan) Müslüman Kardeşler Örgütü’nün sürgündeki isimlerinden Muhammed Riad Shagfa, çok çook beğendiği diğer ülkelerdeki Adalet ve … Partileri ile aynı adı taşıyan bir partinin kurulması için çalışmalara başlanmasını istemiş. Bakınız önümüzdeki ayların gelişmelerine, iddialar ne derece doğru çıkacak, hep beraber göreceğiz.
Bu arada, aynı coğrafyanın kapsama alanından, bir başka meçhul durum daha; malumunuz, yıl
sonuna kadar Amerikan Kuvvetleri artık Irak'ta olmayacaklar. 2008'de 165 bine ulaşan ve bugün 35 bine düşen asker sayısı 1 Ocak 2012 günü sıfıra inecek. Peki ya sonra? Barzani ve peşmergeyi bir avuç suda boğmak için
bekleyen Irak’taki Şii grupların hışmından kim koruyacak? Yılbaşından sonra Amerikan askeri Irak’tan tamamen çekilince… Yerine!…
Fırat’ın altınları için (‘altın’sembolik anlamda kullanılmıştır) kim gidecek nöbete?!!!
Geniş coğrafyada evrilme tamamlanmış mı olacak böylece?! .
Alın size sözün bittiği bir yer daha!
Hz Süleyman, King Solomon’un sözünü bu fotoğrafın altına nasıl uyarlayacağız şimdi?! .
.
***
.
1)'İngiltere'de ayaklananlar yoksullardı'.... Ağustos ayında, İngiltere'nin başta Londra olmak üzere birçok şehrinde yaşanan ayaklanma ve yağma olaylarıyla ilgili kapsamlı bir rapor yayımlandı. İç işleri ve adalet bakanlığı tarafından hazırlanan raporda, dört gün süren olaylara karışan kişilerin ciddi kısmının ülkenin en yoksul ve yoksun ailelerine mensup olduklarının altı çizildi....
http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2011/10/111025_uk_riots_report.shtml
.
2)http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/printnews.aspx?DocID=18849061
***
twitter.com/gulerkomurcu